ışıkları parlatmak
Işıkların parlaklık derecesini yavaş yavaş artırmak.
ışıkları parlatmak ile benzer kelimeler
parlatmak (-i) 1. Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak: Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı. -H. E. Adıvar. 2. (nsz) argo İçki içmek: Piyaz, köfte, yarım şişeyi parlatayım, dedim. -M. İzgü. 3. |
açılır-kapanır yer ışıklarıİng. sinking footlightsÇerçeve sahnenin önünde, kullanılmadıkları zaman taban içine kayan yer dizi ışıkları. |
atmosfer ışıklarıİng. mood lighting, mood tightsSahne ışıklaması dışında, dekorda anlamı kapsayacak duyusal bir hava yaratmada kullanılan düşük güçte ışıkların tümü. Örnek : Sokak feneri, masa lambası, şömine alevi, vb. |
balkon ışıklarıİng. balcony lightsAsma katı olan büyük tiyatro salonlarında, sahne önünü aydınlatan aygıtların tümü. |
çerçeve dizi ışıklarıİng. proscenium batten, no, 1 light pipe, teaser battenSahne çerçevesinin iç yüzünde, yukarıda, sağ ve sol yanlardaki dizi ışıtaçların tümü. |
çerçeve kenar ışıklarıİng. tormentor lightsÇerçevenin sahneye bakan her iki kenarında bulunan direklere ya da tutamaklara yukardan aşağıya doğru takılan ışıklar. |
çevren dizi ışıklarıİng. sky batten, cyc battenÇevrenin hem tabanında, hem de üst sınırında, yönü gergiye doğru olan dizi ışıklar. Işıklar, çevrene derinlik vermede ve çeşitli duyusal gözerimi sağlamada yardımcı olur. |
dip ışıklarıİng. backing lightsSahnenin arka kesimini aydınlatan herhangi bir ışık kaynağı. |
"ışıkları parlatmak" karakter analizi
- ışıkları parlatmak, 18 karakter ile yazılır.
- ı harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'ı', 'ş', 'ı', 'k', 'l', 'a', 'r', 'ı', ' ', 'p', 'a', 'r', 'l', 'a', 't', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
- ışıkları parlatmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamtalrap ıralkışı' diziliminde gösterilir.
(a,k,l,m,p,r,t,ı,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
toplaştırmak(-i) Toplamak, bir araya getirmek: Bu kaburgasız insan yığınını İstanbul'da toplaştıran, oy ticaretidir. -A. B |
yapıştırılmak(nsz) Yapıştırma işi yapılmak: Cebinde, yapıştırılacak iki kâğıt daha var. -N. Hikmet. |
yapıştırabilmek(-i, -e) Yapıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
yapılaştırmak(-i) Yapılaşma işini yaptırmak. |
yapaylaştırmak(-i) Yapay duruma getirmek. |