ıraksak mercek

ıraksak mercek, -ği

a. fiz. Üzerine düşen birbirine paralel ışınları yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran mercek.

ıraksak mercek

bk. çukur mercek.

ıraksak mercek İng. negative lens, diverging lens

Görüntüyü uzaklaştıran mercek.

ıraksak mercek Osm. adese-i mütebâid

(fizik)

ıraksak mercek İng. diverging lens, divergent lens, concave lens, negative lens

Sinema/TV. Koşut ışık demetini yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran, kenarları ortalarından daha kalın mercek çeşidi.

ıraksak mercek ile benzer kelimeler

sf. fiz. Birbirinden gittikçe uzaklaşan (ışınlar, çizgiler).

İng. divergent

Ortak bir doğrultudan açılarak giden ya da bir noktadan ayrılan doğrultuları izleyerek yayılan.

İng. d...

İng. divergent series

Tikel toplamlar dizisi ıraksak olan derney.

İng. divergent series

Terimleri sonsuza doğru toplandığında belirli bir sayısal sonuç vermeyen dizi.

İng. divergent sequence

Yakınsak olmayan dizi.

Osm. silsile-i müt...

İng. divergent integral

(...)

İng. non-convergent series

Yakınsak olmayan seri.

İng. astigmatic lens

Sinema/TV. Astigmatlık kusuru olan mercek.

İng. anastigmatic (lens)

Sinema/TV. Astigmatlığı düzelten mercek.

İng. meniscus lens

Bir yüzü çukur, Öteki tümsek olan yakınsak mercek.

'ı', 'r', 'a', 'k', 's', 'a', 'k', ' ', 'm', 'e', 'r', 'c', 'e', 'k', şeklindedir.
ıraksak mercek kelimesinin tersten yazılışı ' kecrem kaskarı' diziliminde gösterilir.

Yukarımescit Kastamonu ili, Doğanyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Sivas ili, Bulucan bu
yem karıcısı İng. feed mixer Yem karıştırıcı.
yasmık çevrece Fr. périphacite
yardımcı kese İng. accessory sac Sestodlarda genital deliğe açılan ve halkaların duvarında bulunan kese.
yardımcı destek İng. auxiliary support