ilkel-kanatlılar

ilkel-kanatlılar Dgr. Yun. archiptères

(zooloji)


ilkel-kanatlılar ile benzer kelimeler

benlik-ilkel benlik görüşü

İng. id-ego

(Ruhsal çözümleme) İlkel benliğin kendi içinde bağımsız bir bütünlük değil, yalnızca benliğin bir boyutu olduğunu savunan görüş.

ilkel

sf. 1. İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif: “Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan , çağın koşullarına uygun olarak bozuktu.” -M. And. 2. Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif. 3. Basit, kar...

ilkel anlam

bk. Anlam.

ilkel benlik

İng. id

(Freudçulara göre ) Ruhun en derin, gerçekler dünyası ile değil bedenle haz ilkesine dayalı ilişkisi bulunan parçası. (Buna göre hemen doyurulmak isteyen kör, kişisel olmayan, içgüdsel tepkilerin uyandığı benlik.)

ilkel benlik erkliliği

İng. omnipotence of id

(Freud) Gücü gerçeklerle sınırlanmamış olan ilkel benliğin her zaman düşlemeyle doygunluk sağlayarak isteklerini giderebilmesi.

ilkel birikim

İng. primitive accumulation

Üretim araçlarının emekten ve üreticiden ayrılmasıyla sermayenin tarihsel doğuşunu hazırlayan, emeği ücretli emeğe dönüştürerek sermayeye bağımlı kılan, kapitalist üretim için gerekli temeli sağlayan ve Karl Marx tarafından tanım...

ilkel birim

İng. elementary unit

Araştırılan evren özelliğine ilişkin bilgi veren en küçük birim, örneğin yaş dağılımının incelenmesinde, kişi; aile genişliği araştırmasında, tek bir aile olarak adlandırılır.

ilkel boğmuk

Fr. Prévertèbre, métamère, protovertèbre, somite

"ilkel-kanatlılar" karakter analizi

  • ilkel-kanatlılar, 16 karakter ile yazılır.
  • i harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'i', 'l', 'k', 'e', 'l', '-', 'k', 'a', 'n', 'a', 't', 'l', 'ı', 'l', 'a', 'r', şeklindedir.
  • ilkel-kanatlılar kelimesinin tersten yazılışı ' ralıltanak-lekli' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,k,l,n,r,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yeterlik sınavı

a. 1. Devlet görevlisi olarak alınmada ve bu görevde yükselmede uygulanan sınav. 2. eğt. Üniversitede doktora

yeni kanıtlar
İng. new argument

Duruşma sırasında ileri sürülmediği için dinlenmemiş ve toplanamamış olan ve yeniden eld

yarıiletken
İng. semi-conductor

Kıvıl akımı pek az ileten siliş, german ya da kimi organik kırılcalara benzer özdekler

yarı iletken

sf. Elektrik akımını tam iletmeyen (metal dışı madde).


İng. semiconductor
yapışkan filtre
İng. viscious filtre

Hava içindeki kirleri yapışkan bir madde yardımıyla ayıran süzgeç.