ikidenetimli deney

ikidenetimli deney İng. "before-after" with two control groups

"Önce" gözleminin konusu olmadan, deneysel kümeyle birlikte deneysel değişkenin etkileri altında bırakılarak salt "sonra" gözlemi yapılan bir ikinci denetim kümesinin kullanıldığı deney düzeni, bk. deney, deney düzenleme, deneyleme, deneyin denetlenmesi.

ikidenetimli deney ile benzer kelimeler

ardaşık deney düzeni

İng. "before-after" experiment

Deney kümesinin önce sonra gözlemiyle yetinen ve zaman boyutunu korumakla birlikte denetim kümesini elemiş olan eksik deneyleme tasarısı, bk. eksik denetimli deney.

bazı-deney

Pazar (günü)

çapraz deney düzeni

İng. simulated "before-after experiment

Deneyleme tasarıları içinde "önce -sonra" gözlem konusu yapılan değişik kümelerin çapraz karşılaştırılması temeline dayanan eksik denetimli deney düzeni, bk. deneyleme.

deney bilimleri

Osm. tecrübî ilimler

Matematik ya da salt mantık gibi deneye dayanmayan ussal bilimlerin karşısında, deneye dayanan, bu arada düşünmenin araçlarını da kullanabilen bilimler.

deney borusu

İng. test tube

Deneylikte kullanılan bir yanı kapalı ince çeperli cam boru.

deney değeri

İng. test value

deney donanımı

İng. test equipment

Bir aygıtın denenmesinde kullanılan araç ve gereçlerin oluşturduğu bütün.

deney düzeni

İng. experimental design

Deney kümesinin yanısıra denetim kümesinin kullanılıp kullanılmadığına ve "önce" ya da "sonra" gözlemlerinin hangi küme üzerinde yapıldığına göre birbirinden ayrılan deneyleme tasarımlarından her biri.

"ikidenetimli deney" karakter analizi

ikidenetimli deney, 18 karakter ile yazılır.
i harfi ile başlar, y harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'i', 'k', 'i', 'd', 'e', 'n', 'e', 't', 'i', 'm', 'l', 'i', ' ', 'd', 'e', 'n', 'e', 'y', şeklindedir.
ikidenetimli deney kelimesinin tersten yazılışı ' yened ilmitenediki' diziliminde gösterilir.

(d,e,i,k,l,m,n,t,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yüzdelik yöntem İng. percentile method
yoldan iletmek Yoldan çıkarmak.
yiğitlendirmek (-i) Yüreklendirmek, cesaretini artırmak, cesaretlendirmek.
yetkilendirmek (-i) Birini yetkili kılmak. İng. authorize
yetkilendirme a. Yetkilendirmek işi veya durumu. İng. authorization