iki lakırtı etmek
iki çift laf etmek: Genç olduk, ihtiyar olduk, şu adama sor bakalım, bir gün, bir saatçik olsun oturup benimle iki lakırtı etmiş midir? -M. Ş. Esendal.
iki lakırtı etmek ile benzer kelimeler
iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek1) birkaç söz söylemek: O, keyfini etsin; karşılaştığı bir ahbapla iki çift lakırtı etsin de siz ne olursanız olun. -N. Ataç. 2) bir araya gelerek sohbet etmek. |
bir çift lakırtı etmekkısa konuşmak: Adam hesabına koyup bir hatır sormaz, bir çift lakırtı etmezler. -M. Ş. Esendal. |
lakırtı etmek1) konuşmak: Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım. -M. Ş. Esendal. 2) dedikodu konusu etmek. |
ağzı laf (veya lakırtı) yapmak1) kolay konuşma yeteneği olmak; 2) inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak: Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz. -A. İlhan. |
ağzından lakırtı (veya laf) almak (veya çekmek)karşısındakini konuşturarak birtakım şeyleri öğrenmek: Ağzımdan lakırtı almak istiyorsun ama demeyeceğim. -B. Felek. |
ağzından söz (veya laf veya lakırtı) eksik etmemeko sözü sürekli söylemek. |
ağzından (söz veya lakırtı) dirhemle çıkmakçok az veya zorla konuşmak. |
lakırtıa. (l ince okunur) 1. Söz, laf: Biz burada ya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı. -P. Safa. 2. mec. Boş söz, dedikodu, laf: Lakırtıdır o, aldırma! |
"iki lakırtı etmek" karakter analizi
- iki lakırtı etmek, 17 karakter ile yazılır.
- i harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'i', 'k', 'i', ' ', 'l', 'a', 'k', 'ı', 'r', 't', 'ı', ' ', 'e', 't', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
- iki lakırtı etmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemte ıtrıkal iki' diziliminde gösterilir.
(a,e,i,k,l,m,r,t,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
yatıştırabilmek(-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
artırılabilmek(nsz) Artırılma imkânı veya olasılığı bulunmak. |
yüreği katılmakağlamaktan veya soğuktan nefesi tutulmak. |
YumaklıceritKahramanmaraş ili, Pazarcık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
yırtabilmek(-i) Yırtma imkânı veya olasılığı bulunmak. |