iki katlı

iki katlı

sf. Üst üste iki katı olan, içinden veya dışından merdiveni olan, dubleks (ev): Evimiz iki katlıydı. -A. Kutlu.

iki katlı ile benzer kelimeler

İng. maisonnette

İçinde yalnız bir ailenin oturduğu, iki kattan oluşan ve iki katın, içerden bir ayakçakla birbirine bağlantılı olduğu konut türü.

İng. double revolving stage

İki katlı ve her iki katı ayrı ayrı ya da birlikte dönebilen sahne.

İng. double deck cage

İng. two storey house

Her katında ayrı ayrı ailelerin yaşadığı, iki kattan oluşan bir konut türü.

İng. double-deck stage

İki katı bulunan ve aynı anda her iki katı seyirciye görünür durumda olan sahne.

karı koca arasında karşılıklı sevgi bulunmalıdır anlamında kullanılan bir söz.

1) sürekli ağlar durumda: Biçare kadın anlatmış bunları. -E. Şafak. 2) sürekli ağlayan.

sürekli veya çok ağlamak: Sen gittin de aylarca yas tuttu, iki gözü iki çeşme ağladı. -Y. Kemal.

tüneldeki yılan bk. Avrupa Para Yılanı Sistemi
tınmaz melaike a. Kendi hâlinde, sessiz kimse.
yatıştırabilmek (-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
ruhiyatçılık , -ğı a. Ruh bilimi ile uğraşma.
ölçekli satış İng. sell by measure Bir özdek ya da nesneyi ton, ağırlık ile değil de ölçerek satma.