AB bütçesi İng. EU budget Fr. UE budget
açık sözlü sf. Her şeyi olduğu gibi söyleyen, sözünü esirgemeyen: Bu kadar oluşu beni şaşırtmıştı ama belli etmedim. -A
açık sözlülük , -ğü a. Açık sözlü olma durumu: Müzmin suskunlukların ardından müthiş ler gelebilir. -R. Erduran.
açık süre Osm. açık zaman Bir yapıştırıcının yüzeye sürülmesinden, yapıştırma işlemine kadar geçen süre.
açık üstü ses İng. subtympanic sound Timpanik niteliğe yakın olan ses, hafif timpanik ses, subtimpanik, subtimpanik ses,
Açıların ölçüsü 35. : Bir açının iki kenarının biribirine eğilimi, yani bir açının ölçüsü, o açının köşesi merkez olarak çizilen yayın, açının
açının ölçüsü İng. measure of an angle Derece, grad ve radyan gibi birimlerden birine göre açıya karşılık getirilen gerç
açısal büyütme İng. angular magnification Bir nesnenin ışıksal bir araçtan bakıldığında görünüm açısının, çıplak gözle ba
açma düğmesi bk. düğme.
Addison çörü Fr. Bronzée (maladie), Addison (maladie de), bronzée hématique (maladie), tubulhématie, maladie Winkel, ictère infe