abıhayat içmiş yaşı çok ilerlemiş olmasına karşın genç görünen (kimse).
acı çekme oyunu İng. passion play Ortaçağ'da ortaya çıkmış, insanın yaratılışından «son yargı»ya dek bütün dinsel öyküleri
aç ayı oynamaz tkz. kendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir anlamında kullanılan bir söz.
aç kabadayı 1. Kabadayılık yapan yoksul kimse. 2. Yoksul olduğu halde şuna buna yardım eden.
açasıya Açıncıya kadar, açmadan önce: Paket yırtıldı.
açı fonksiyonu İng. angle function Değişkeni (veya değişkenleri) açılar olan fonksiyon.
açı katsayısı İng. angular coefficient
açık atölye İng. open shop İşlendirmek için sendika üyeliğinin ön koşul olmadığı, diğer bir deyişle sendikalılığın zor
açık ayak Tulumbacı yürüyüş deyimlerinden.
açık buyrultu Osmanlılarda, kime yazılmış olduğu belirtilmemiş buyrultu.