adezyon kuvveti a. fiz. Yan yana duran veya sürtünen iki cismin molekülleri arasındaki çekiş kuvveti.
ağız gevelemek Sözü cesaretle, tam olarak söyliyememek.
ağız vermek Kesici bir aletin ağzına yeniden çelik koydurtmak: Baltayı ağızlatmağa gönderdim. 1. Akıl vermek,
ağzı gevşek sf. Sır saklamayan, sır tutmayan (kimse). Boşboğaz, geveze, sır tutmaz.
ağzı gevşeklik , -ği a. Ağzı gevşek olma durumu.
ahlaki vazife a. Kanunun zorlaması olmaksızın, doğru bilindiği için yapılması gereken işler.
Akdeniz havzası İng. mediterranean basin Fr. basin méditeranien
Akdeniz mavisi a. 1. Parlak ve canlı mavi. 2. sf. Bu renkte olan.
akleyvaz Beyaz, kuru fasulye. Karnıkara, börülce. 1. bk. ak bakla. 2. Ayşeka
alavuz etmek Alevlendirmek, yalaza vermek.