İçinde ZEV geçen kelimeler

İçinde ZEV geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.

İçinde ZEV geçen kelimeler harf dağılımı

18 harfli

zevahiri kurtarmak, elçiye zeval olmaz

17 harfli

zevk ve tercihler, zevale yüz tutmak

16 harfli

müzevirlik etmek

15 harfli

zevzeklik etmek

14 harfli

zeval vermemek, zevkine gitmek, zevkine bakmak, zevkinde olmak, tezevvüç etmek, sefa pezevengi, kızevi naz evi

13 harfli

zevkli gelmek, zevkli geçmek, zevklendirmek, zeveban etmek, zerzevatçılık

12 harfli

zevzekleşmek, zevzeklenmek, zevklendirme, zevki çıkmak, zevale ermek, zeval bulmak, müzevirlemek, gözev üstçül

11 harfli

zeval vakti, zevzeklenme, zevda olmak, zevalî saat, pezevenklik, müzevirleme

10 harfli

zevzirtaşı, zevksizlik, zevklenmek, zevkiselim, zevk etmek, zerzevatçı, tozevlekçi, müzevirlik, herzevekil

9 harfli

zevzeklik, zevküsefa, zevklenme, zevk için, zevk ehli, vaftizevi, Kuzevleri, Boğazevci

8 harfli

zevzekçe, zevcelik, zevalsiz, zerzevat, Yalnızev, tezevvüç, sebzevat, pezevenk, mucizevi, körzevel, korzevil, korzevel, korzeval, kerzevil, kârzevil, hamazevi, görzevel, ehlizevk

7 harfli

zevzeyh, zevzeci, zevksiz, zevelge, zeveban, zevalli, zevahir, müzevir, münzevi, gezevür, gezevir, elzevir

6 harfli

zevzir, zevzek, zevtir, zevrak, zevkli, zevkçe, zevile, zevalî, sazevi, kızevi, kazevi, ikizev, gözevi, gazevi, bezevu, benzev

5 harfli

zevze, zevli, zevle, zevik, zevdâ, zevce, zevat, zevar, zeval, Yüzev, büzev

4 harfli

zevk, zevh, zevg, zeve, zevç

(e,v,z) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

abanozlaşıverme a. Abanozlaşıvermek durumu.
acı ceviz a. bit. b. Genellikle Kuzey Amerika'da yetişen, güzel görünüşlü bir tür ceviz.
ACV dizeyi İng. ACV matrix İng. autocovariance matrix
adezyon kuvveti a. fiz. Yan yana duran veya sürtünen iki cismin molekülleri arasındaki çekiş kuvveti.
Adilcevaz öz. a. (a:dilcevaz) Bitlis iline bağlı ilçelerden biri.
ağız çevre Fr. péristome
ağız çevrecil Fr. péristomique
ağız gevelemek Sözü cesaretle, tam olarak söyliyememek.
ağız vermek Kesici bir aletin ağzına yeniden çelik koydurtmak: Baltayı ağızlatmağa gönderdim. 1. Akıl vermek,
ağlövlez Beyaz kuru fasulye.