abdesti kaçmak abdesti bozulmak.
acısını çekmek yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
aç susuz kalmak 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek.
açık diplomasi İng. public diplomacy Alm. offene diplomatie Fr. diplomatie ouverte
açık eksiltme a. tic. Yaptırılacak bir işin, satın alınacak bir malın ucuza sağlanması için işi yapacak veya malı satacak kişiler ar
açık finansman İng. deficit financing Bütçe açığının Merkez Bankası kaynakları kullanılarak kapatılması.
açık sayım a. Bir seçim sonunda verilen oyların açık olarak sayılması, aleni tadat.
açık sayışım İng. open account 1. Gerçek ya da tüzel kişi adına açılmış, sonucu alınmayıp, işler durumda olan sayışım;
açık semalar İng. open sky Fr. espace ouvert
açık sistem İng. open system İng. open system Çevresi ile hem madde hem d