abdesti kaçmak abdesti bozulmak.
acısını çekmek yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
açık besi İng. open feedlot Besi hayvanlarının sevkıyattan önce veya besi sırasında veyahut kesimden önce barındırıl
açık celse a. huk. Açık duruşma.
açık eksiltme a. tic. Yaptırılacak bir işin, satın alınacak bir malın ucuza sağlanması için işi yapacak veya malı satacak kişiler ar
açık hesap , -bı a. tic. Peşin para veya bono vermeden yapılan alışveriş. İng. open acco
açık kestane a. 1. Kestane renginin bir veya birkaç ton açığı. 2. sf. Bu renkte olan.
açık lise a. eğt. Liselerde uygulanan açık öğretim biçimi.
açık sahne İng. open stage Bazı klasik oyunlardaki ve baletteki kalabalıkları sahne üzerinde hareket ettirebilmek içi
açık seçik sf. 1. Çok açık, çok belirgin. 2. zf. Çok açık, çok belirgin bir biçimde: Aşağıdakilerin yüz ifadeleri gö