abdominal çukur İng. abdominal cavity Karın boşluğu.
açık diplomasi İng. public diplomacy Alm. offene diplomatie Fr. diplomatie ouverte
açık hava okulu İng. open-air school Çocukların, temiz havadan ve güneşten bol bol yararlanmalarını sağlamak amacıyla ders
açık (olma) İng. power on
açık oylama İng. open balloting Fr. vote ouverte
açık poliçe a. tic. Eksik bilgileri sonradan tamamlanmak üzere düzenlenen poliçe. İng. o
açık tohumlular ç. a. bit. b. Tohumları kozalak pulları üzerinde açık olarak bulunan çiçekli bitkilerin ayrıldığı iki büyük daldan bir
açık toplum a. top. b. Dış dünya ile her türlü ilişki içinde olan insan topluluğu. İng. o
açık tüberküloz İng. open tuberculosis 1. Tüberküloz etkenlerinin, lezyonlardan vücut dışına atıldığı tüberküloz biçimi. 2
açık uçlu fon İng. open-end fund, open-end trust, mutual fund Yeni hisse senedi çıkarılıp halka arz edildikçe sermayesi