acali kişnemek Sataşmak, şer aramak, ölüme susamak: Acali kişnediyse tarlama çift koşsun.
Acarkent Muş ili, Varto ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
accık eşkin Atın sık ve çevik adımlarla yürüyüşü.
acentelik , -ği a. 1. Acentenin yaptığı iş. 2. Acente kuruluşu: PTT acenteliği.
acerlenmek 1. İnsan, hayvan veya bitki kuvvetlenmek, gürbüzleşmek, gelişmek, boy atmak. 2. Yenileşmek.
Acheson kararı İng. Acheson resolution Alm. Acheson-Entscheidung Fr. resolution d'Acheson
acı çekme oyunu İng. passion play Ortaçağ'da ortaya çıkmış, insanın yaratılışından «son yargı»ya dek bütün dinsel öyküleri
acı genirek Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti.
acı genirik Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti.
acı genrik Mide ekşimesi, hazımsızlık ve bundan ileri gelen geyirti.