İçinde LAKÇ geçen kelimeler
İçinde LAKÇ geçen kelimeler listeleniyor. Kelimeler Türk Dil Kurumu (TDK) ve diğer Türkçe sözlükler kullanılarak oluşturulmuştur.
İçinde LAKÇ geçen kelimeler harf dağılımı
20 harfli
kulakçık-karıncıksal, katılaşımsal kulakça, dudak-dil-gırtlakçıl, betek-yolakçıl yalım, besisel kuru kulakça
18 harfli
pulcul dış kulakça, yatın-yumurtlakçıl, gırtlakçıl dönenti
17 harfli
yumurtlakçıl boru, yolakçıl perkitim, üst yumurtalakçıl, ıslıklı gırtlakça, bağlalakçıl yatın
16 harfli
yelpikli yolakça, telcil-sırlakçıl, şıvgalı kavlakça, otlakçılık etmek, kulakçıl dönenti, kulakçık dalgası, elmacık-kulakçıl
15 harfli
yolakçıl saptam, uzlakçıl savman, uzlakçıl dirger, ufalakçıl emlem, siğmik-yolakçıl, oturga-dılakçıl, otalakçıl çıban, kursak-dalakçıl
14 harfli
yatın-yolakçıl, Yalakçukurören, şakak-kulakçıl, göden-yolakçıl, bölek-dalakçıl, betek-yolakçıl, avlakçıl gölge
13 harfli
yolcu yolakçı, üdük-yolakçıl, kalbkulakçığı, Beyazkışlakçı, apış-dılakçıl
12 harfli
yumurtlakçıl, sol kulakçık, sağ kulakçık, patlakçiçeği, Karakışlakçı, harkgullakçı
11 harfli
yumurtlakça, solkulakçık, sayrılakçıl, Palakçayırı, mutlakçılık, kamçılakçıl, dangalakçıl
10 harfli
yumalakçıl, uzlakçılık, toparlakça, Sulakçayır, otlakçılık, Oğlakçılar, kulakçıklı, kozalakçıl, gırtlakçıl, emlakçılık, dangalakça, aylakçılık, ahlakçılık
9 harfli
zartlakçı, yavlakçıl, ulakçı at, torlakçıl, taslakçıl, plakçılık, plakçalar, otalakçın, otalakçıl, faşalakçı, faslakçıl, dışlakçıl, asalakçıl
8 harfli
yolakçıl, Yalakçay, torlakça, taslakçı, şallakçı, patlakça, mutlakçı, lakçılık, kulakçıl, kulakçık, kulakçak, kavlakçı, kavlakça, kaplakça, dalakçıl, çaylakça, aylakçıl, avlakçıl, anlakçıl
7 harfli
ahlakçı, ahlakça, yolakçı, yolakça, yalakçı, uzlakçı, salakça, ötlakçı, otlakçı, Oğlakçı, kulakçı, kulakça, kalakçı, hallakç, emlakçı, dolakçı, Dalakçı, dalakça, cılakçı, aylakçı, aşlakçı, ...
6 harfli
plakçı
5 harfli
lakçı
(a,k,l,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
abdominal çukur
İng. abdominal cavity Karın boşluğu. |
ablakça
sf. Ablak gibi, ablağa yakın. |
acemi çaylak
, -ğı a. tkz. Deneyimsiz, toy, beceriksiz kimse. |
acemilik çekmek
alışamadığı bir işte zorluk çekmek. |
acı çürüklük
İng. bitter rot Elmada türeyen meyve asalağı ilkel mantar; bundan ileri gelen hastalık. |
aç açık kalmak
yoksulluk içinde, evsiz barksız kalmak. |
aç kalmak
1) karnını doyuramamak: Fatma'nın yemek çantası olmasaydı, dün aç kalmıştım. -F. R. Atay. 2) yoksulluğa düşmek. |
aç susuz kalmak
1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek; 2) yoksul bir duruma düşmek. |
açabilmek
(-i) Açmayı becermek, açma imkânı veya olasılığı bulunmak: Şu Yaşar kaçakçılıkla başına bir bela açabilir. -N. |
açalık
İş yaparken giyilen uzun ve geniş don. |