affediliş a. Bağışlanış.
affediş a. Bağışlayış.
affetmişsin hiç de öyle değil, yanılıyorsun anlamında kullanılan bir söz: Yakın tarihe ait tefrikaların ezelî okuyucusu Başefendi, s
affettiriş a. Bağışlatış.
afin bileşenler İng. affine coordinates
afiş nefiş Nevale, yenilip içilecek şeyler, çerez.
afişe Fr. affiché sf. 1. Açığa vurmak, belirtmek; duyurmak, dile düşürmek, reklam etmek; açıkla
afişte kalmak tiy. oyun ilgi görerek günlerce oynanmak: Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir.
Afrika devekuşu İng. Ostrich (anlamdaş. devekuşu, Struthio camelus) Öz-devekuşları (Struthiones) takımının öz-devekuşugill
Afrika eşeği İng. wild ass Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının, atgiller (Equidae) familyasından, 115 cm kadar y