açık dillü Kekelemeden söyliyen, düzgün konuşan.
açık dördül İng. open square Düzlemde açık küp.
açık düşme a. 1. Açık düşmek işi. 2. sp. Yağlı güreşte pehlivanın göbeğinin gökyüzünü görmesinden dolayı yenik sayılması.
açık düşmek 1) herhangi bir sebeple bir filodan veya istenilen yerden uzakta kalmak; 2) sp. yağlı güreşte yenilgi sebebi olan sırtı
açık düşürme Yağlı ve karakucak güreşlerinde iki dirseğin ya da sırtın yere değdiği, göbeğinse havaya döndüğü durum. (Bu duruma gelen güreşç
açmaza düşmek içinden çıkılması güç durumda kalmak.
adırık çödürük Tahterevalli.
alttan üdükçül Fr. Hypospadiaque
arı dölmükçül Fr. Eugénésie (bien+génération), homo-génésie eugénésique, hibridité directe
arka düğmeçiği Omurga çıkıntısı.