abartıcılık , -ğı a. Abartıcı olma durumu, abartmacılık, mübalağacılık.
abartmacılık , -ğı a. Abartıcılık.
abırcın olmak Usanmak, bıkmak: Aman, senden abırcın oldum artık. Misafire fazla ikram etmeğe çalışmak, parçalan
acar ayaklı Uzun boylu, iriyarı: Maşallah acarayaklı gelini var.
acarık Yoksul, yarı aç, çıplak, sefil.
acarlık , -ğı a. Acar olma durumu.
accık vermek Nisbet yapmak, imrendirmek, kıskandırmak.
Acheson kararı İng. Acheson resolution Alm. Acheson-Entscheidung Fr. resolution d'Acheson
acı çürüklük İng. bitter rot Elmada türeyen meyve asalağı ilkel mantar; bundan ileri gelen hastalık.
acı dil vermek Acı söz söylemek.