badem gözlü sf. Gözleri badem içi biçiminde iri olan (kimse).
bağ gözü Üzüm kütüğünün gözü.
balık gözü Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemerlerin deliklerine takılan teneke: Kayışa taktır da kopmasın.
balıkgözü a. (balı'kgözü) Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halk
basın özgürlüğü a. Görüş ve düşünceleri basın ve yayın yoluyla açıklayabilme ve yayabilme hakkı.
baş gözü Kalb gözü değil, vücut gözü.
baş üzre gelmek Serfuru etmek, saygı ile eğilmek.
başarım gözcüsü İng. performance monitor
başçıl düzgen İng. principal normal Düzgen düzlemi ile dokunum düzleminin arakesiti.
batı rüzgârları İng. west winds Her iki yarımyuvarda, dönenceler yüksek, basınç alanlarıyla eksenucualtı alçak basınç alan