için
e. 1. Amacıyla, maksadıyla: Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı. -S. F. Abasıyanık. 2. Neden ve sonuç belirten bir söz: Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi. -R. N. Güntekin. 3. -den dolayı, -den ötürü: Bu büyükşehirde ona ilk hitap eden adam olduğu için ona yüreğini açmak ihtiyacını duyuyordu. -Y. K. Karaosmanoğlu. 4. Özgü, ayrılmış: Sizin için bir kitap getirdim. 5. Düşüncesince, kendince, göre: Bizim için çok enteresan bir şeydi bu yeni icat. -B. Felek. 6. Hakkında: Gel gör ki dilimin ucunda kağnı var. Kağnılar için de bir çift sözüm var. -B. R. Eyuboğlu. 7. Oranla, göz önünde tutulursa: Bu şapka senin için büyük. 8. Karşılığında, karşılık olarak: Bu eşyalar için kaç lira ödediniz? 9. Uğruna, yoluna: Neler yapmadık şu vatan için. -O. V. Kanık. 10. Süre belirten bir söz: Açık söyleyeyim, size birkaç gün için sığındım. -A. Gündüz. 11. Ant deyimleri yapan bir söz: Namusum hakkı için. Çocukların başı için.
için
İçin
için
1. Gizli, gizlice. 2. Has. 3. içinden, içten, yürekten, derunî. 4. İçinde.
için ile benzer kelimeler
ağlama ölü için, ağla deli içinyakınlarından biri ölenin acısı zamanla küllenir ancak bir yakını deli olanın acısı hiçbir zaman dinmez anlamında kullanılan bir söz. |
derede tarla sel için, tepede harman yel içinelden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız anlamında kullanılan bir söz. |
hasta ol benim için, öleyim senin içinkişi kendisi için bir fedakârlıkta bulunan kimseye karşı sırası geldiğinde daha büyük fedakârlıkta bulunur anlamında kullanılan bir söz. |
için içinzf. 1. İçinden, açığa vuramayarak, gizli gizli: Loş odayı sadece bir mum aydınlatıyor ve en karanlık köşede zavallı bir kız ağlıyordu. -İ. O. Anar. 2. Yavaş yavaş: Dördü de buna inanmak istiyor hatta inanıyorlardı. -T. Buğra. |
için için gülmek (veya gülümsemek)belli etmeden, gizli gizli gülmek: Belki tramvayda, vapurda yan yana giderken, o ona için için gülmüştür, belki de alay etmiştir. -N. Hikmet. |
için için kaynamakaşırı heyecan, gözü peklik ve hareket içindeyken bunu belli etmemek. |
için için yanmak1) ateşin yanması sürmek, farkına varılmadan yanmak: Pamuk için için yanıyor, zaman zaman küçük parıltılar çıkarıyordu. -A. Kutlu. 2) mec. dışa vurmadan çok üzülmek. |
iç yâr, (için yâr, için yâren)Samimî dost, candan arkadaş, sırdaş. |
"için" karakter analizi
- için, 4 karakter ile yazılır.
- i harfi ile başlar, n harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'i', 'ç', 'i', 'n', şeklindedir.
- için kelimesinin tersten yazılışı ' niçi' diziliminde gösterilir.
(i,n,ç) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
kepinçDeğirmencinin öğüttüğü tahıldan aldığı pay. |
çemirrenmekKolunu veya paçalarını sıvamak, eteğini toplamak. |
zihin çöküşüİng. mental deteriorationYaşlılıkta ya da erken bunamada zihnin görevini yavaş yavaş yerine getirememesi |
zaman çekerliğibk. Çekerlik. |
yeniçıktıDiril, ruh. |
için - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
i | 1 |
ç | 4 |
i | 1 |
n | 1 |
Toplam puan değeri | 7 |