hız
a. 1. Çabukluk, sürat: Hikâyede baştan sona kadar hareket ve hız olmalıdır. -F. R. Atay. 2. Bir hareketten doğan güç, şiddet: Yağmur şimdi hızını daha da arttırmıştı. -H. Taner. 3. Çaba, güç, gayret, takat. 4. fiz. Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat.
hız
Borç, ödünç.
hız İng. speed
Türlü donanım birimlerinin, birim zamanda gerçekleştirdikleri işlem sayısı, örn. 1500 satır/ dakika yazıcı hızı, 1100 kart/dakika okuyucu hızı.
hız İng. speed
hız
bk. oran
hız İng. speed
Yön belirtmeden verilen, birim zamanda alınan yol niceliği.
hız İng. velocity
Bir cismin ya da bir dalganın birim zamanda aldığı yol.
hız İng. rate, speed
1. Birim zamanda alınan yol ile ölçülen devinim niceliği. 2. Bir kimyasal tepkimede ürünlerin birim zamandaki oluşum niceliği.
hız İng. velocity, directed speed
Bir durgan konaç dizgesindeki bir noktaya göre bir devingen noktanın konum yöneyinin süreye göre türevi.
hız İng. rate
Bir olay ya da işlemin, birim zamanda olan oranı.
hız Osm. sür'at
(fizik)
hız İng. speed, velocity
(I) Birim zamanda alınan yol.
hız İng. gear
(II) Motorla itici tekerleklerin arasındaki dönüş oranı basamaklarından her biri.
hız
bk. alıcı hızı
hız
bk. gösterici hızı
hız
bk. seslendirme hızı
hız Osm. sürat
Devinimdeki bir cismin birim zamanda aldığı yol.
hız İng. 2- gear, gears
1. fizik: Birim zamanda alınan yol niceliği. 2. motor: Motorlu taşıtların gidiş ve çekişini düzenlemeye yarayan dişli düzeni.
hız İng. rate
Demografi ve epidemiyolojide en sık kullanılan ölçümler olan, incelenen nüfusta belirli bir sürede görülen belli bir olay sayısının, bu olay bakımından risk altında bulunan nüfus dilimine bölünmesiyle elde edilen ve çoğunlukla on binde veya binde şeklinde ifade edilen ölçüt.
hız İng. rate
Belli bir zaman aralığı içindeki nicel bir değişmenin başlangıç değerine göre oransal anlatımı, bk. göreli hız.
hız ile benzer kelimeler
açıklık hızı, açısal hızOsm. zaviyevî sürat(fizik) |
açısal hıza. fiz. Hareket eden bir cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının birim zamanda taradığı açı. İng. angular velocity Devinen bir taneciğin, seçilen bir özek noktaya göre birim zamanda taradığı açı. |
asılı hız almalı ilerleme (kollarla)İng. arm walks with body swingingAsılmada, hız alarak sallanırken, ellerle birbiri ardınca öne-arkaya yer değiştirme. |
aşırı hızİng. ultraspedeeû up, ultra-high speeded up, super-high speeded upSinema Aşırı yavaş çevirim sonunda varlıkların, nesnelerin doğal hızlarının görüntülükte çok hızlı görünmesi durumu. |
aşırı hız sinemasıİng. ultra-speed cinematography, ultra-high cinematography, super-high speed cinematographySinema Aşırı hızlı çevirimle uğraşan sinema kolu. |
dolancal hızİng. orbital velocityBir gökcisminin, bir uydunun kütlesel çekim alanı içinde ya da bir aksiciğin elektriksel çekim alanı içindeki dolanca çizgisine teğet hız birleşeni. |
dönüşül hızİng. critical speedDönen bir dingilin, dirik olarak kararsız duruma geldiği hız; bu hızda, dönmeden ileri gelen yinelenen sarsıntılar tedirgin edici kuvvetlerin ortaya çıkmasına yol açar. |
edimsiz hızİng. virtual velocityDengede bulunan bir parçacığın varsayımsal olarak yer değiştirmesi için kuvvet doğrultusunda düşen hız birleşeni, gerçek olmayan hız birleşeni. |
"hız" karakter analizi
- hız, 3 karakter ile yazılır.
- h harfi ile başlar, z harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'h', 'ı', 'z', şeklindedir.
- hız kelimesinin tersten yazılışı ' zıh' diziliminde gösterilir.
(h,z,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
zahıLoğusa. |
yazın tarihia. Edebiyat tarihi. Osm. edebiyat tarihi Yazın yapıtlarını ve bunla |
su havzasıİng. water basinHücre içi, hücre dışı ve trans selüler olmak üzere üç formda vücutta bulunan su. |
rızıh< Ar. rızk: rızk || i tükenmek: ölmek|| ıni kesmek: payı, hakkı olanı vermemek |
rahassız< Ar. râhat: rahatsız; hasta. || rahatsız etmek || rassız |
hız - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
h | 5 |
ı | 2 |
z | 4 |
Toplam puan değeri | 11 |