harcama

harcama

a. 1. Harcamak işi, sarf. 2. Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider: “Bildiğim kadarıyla o, lüks tüketime girecek harcamalara karşı idi.” -A. Ağaoğlu.

harcama

tasarruf. ~ işlemi: tasarrufî muamele, tasarruf muamelesi (karş. borçlanma işlemi). ~ özgürlüğü: tasarruf nisâbı.

harcama İng. expenditure

1. Bir şey satın almak için paranın elden çıkarılması, gelirin kullanılması. 2. bk. gider

harcama İng. payment

1. Bir varlık elde etme ya da bir dokuncayı önleme, bir iş sağlama amacıyla, para ödeme, borç altına girme ya da bir varlığı aktarma. 2. Sağlanmış bir iş ya da satın alınmış bir varlık için ödenen ya da ödenecek olan para.

---

harcama ile benzer kelimeler

açığa dayalı harcama bk. açık harcama

açık harcama İng. deficit spending Toplam talebi arttırarak deflasyonist gediği kapatmaya yönelik harcamalar. krş. deflasyonist gedik

daraltıcı harcama politikaları bk. harcama daraltıcı politikalar

gelir harcama modeli İng. income expenditure model Veri fiyat ve faiz oranı varsayımı altında, denge reel gelir (üretim) düzeyinin iktisadi karar birimlerinin planlanan harcamaları tarafından belirleneceği temeli üzerine kurulmuş Keynesyen model.

gelir-harcama gecikmesi bk. Robertson gecikmesi

genişletici harcama politikaları bk. harcama genişletici politikalar

gerçek harcama İng. real expenditure Fiyat değişmelerinden arındırılmış, bir başka deyişle fiyat diziniyle indirgenmiş harcama.

harcama çarpanı bk. harcama çoğaltanı

---