ham

ham Far. ´m

sf. 1. Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış: Ham elma. 2. İşlenmemiş (madde): Ham petrol. 3. İdmansız: Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim. 4. mec. Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan: Ham hayal. Ham teklif. 5. mec. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş: Ne ham adam!

ham Fr. Brut
ham Fr. Cru, ue
ham

Deniz dalgası: Denizin hamı çoğaldı.

ham

Uslanmamış, haşarı: ham at

ham

Acemi, evcilleşmemiş (atmaca)

ham İng. raw
ham İng. crude

Zenginleştirilmemiş, rafine edilmemiş veya olgunlaştırılmamış.

ham İng. ham

1. Domuz karkasının arka bacağı. 2. Kürlenmiş, pişirilmiş ve dumanlanmış domuz arka bacak eti. 3. Domuz jambonu. 4. hlk. Veteriner hekimliği folklorunda soğuk ve sert apse.

ham

Çiğ, iyi pişmemiş.

---

ham ile benzer kelimeler

ham ayva Yeni yetişmekte olan kızın göğsü.

ham besi suyu a. bit. b. Kökler tarafından topraktan emilip yapraklara kadar çıkan besi suyu.

ham besisuyu Osm. ham uşâre, ham nüsg (botanik)

ham bez a. Fabrikadan çıkmış, işlenmemiş kumaş.

ham çalmak 1. Terli iken ahıra bağlanan hayvan hastalanmak. 2. Uzun zaman çalışmayan hayvan zorla çalıştırılınca hastalanmak. Meyve tam olmamak: Şeftali ham çalmış.

ham çıkmak kavun, karpuz olgunlaşmamak.

ham da Hem de: Bu iş böyle olabilir.

ham düve İlk kez yavrulayan sığır.

---