göze
a. 1. anat. ve biy. Hücre. 2. hlk. Su kaynağı.
göze
Suyun çıktığı yer, kaynak.
göze
1. bk. göz (III)-1. 2. Çeşme. 3. İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su.
göze
Köşe, kenar.
göze
Suların kenarında olan küçük çayırlık.
göze
Hücre.
göze
Atların ayağına takılan köstek.
göze
Testi.
göze
Dam: Kırlangıçlar gözeye yuva yapmışlar.
göze
Saman dökmek için evin damında açılan delik.
göze
Su akıntısını kolaylaştıran, toprak damlardaki eyiklik.
göze
Hıyar dikmek için açılan çukur.
göze
Buğday, toprak vb. şeyler elenen iri gözlü büyük kalbur.
göze
Oda.
göze
Güzel.
göze
Süzgeç.
göze
< T. göz+e: Kendiliğinden kaynayan, su kaynağı (Erzincan Merkez)
göze
< ET göz+el: Güzel (Erzincan Merkez)
göze
Kaynak
göze
Kaynak; çeşme; pınar; menşe
göze
Oda, bir gözcük oda
göze İng. cell
göze
bk. kaynak.
göze İng. cell
Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
göze İng. celi
İki yanı saydam küçük kap.
göze Osm. hücre
(botanik, biyoloji)
göze İng. mesh
Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
göze İng. cell
Bir dağılım çizelgesinde bir sıranın bir dikeçle kesiştiği yer ya da iki değişkenin karşılıklı değerlerinin belirlendiği altbölüm. bk. çizelge.
I) Yün çoraplara, örme yoluyla yapılan yama. (Esnemez, İnönü -Eskişehir)II) 1. bk. gözecik 2. Toprak damlı evlerin tavanı. (Çarıksaray, Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)göze İng. cell
Bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği. Genel olarak gözle görülemeyecek kadar küçük olup azçok farklılaşmış ve yarı geçirici bir göze zarı ile çevrili bir sitoplâzma yığını ile bunun ortasında bulunan bir çekirdekten oluşur.
göze
Örme, örgü, yama.
Göze Köken: T.
Cinsiyet: Kız 1. Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre. 4. Örme, örgü. 5. Sonbaharda çıkıp yazın kaybolan su.
göze ile benzer kelimeler
açık gözeİng. open cellÖklit n-uzayındaki birim açık yuvara ilingesel eşyapılı olan ilingesel uzay. |
ağ göze açıklığıİng. mesh sizeGöze açıklığı. |
Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesinTanrı kimseyi kimseye, en yakınlarına bile muhtaç etmesin anlamında kullanılan bir söz. |
bakan göze bağ olmazherkesin gözü önündeki şeye bakılması önlenemez anlamında kullanılan bir söz. |
birim gözeİng. unit celiBir buzsul yapısının tüm bakışım özelliklerini taşıyan en küçük temel birimi. İng. unit cell Bir örütü oluşturmak üzere, düzgün aralıklarla art arda dizilen en küçük atom, yükün ya da molekül ... |
birincil gözeİng. primary cellDeğişik iki metalin üşerli bir çözelti içine batırılması ile oluşan kimyasal tepkileşimler sonucu bir yük-süren kuvvet oluşturan düzenek. |
denge taşlı göze, denge taşlı hücreFr. statocyste(zooloji) |
dokuncayı göze almaİng. ventureGirişilen bir işde doğacak kötü sonuçları önceden kabul etme. |
"göze" karakter analizi
- göze, 4 karakter ile yazılır.
- g harfi ile başlar, e harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'g', 'ö', 'z', 'e', şeklindedir.
- göze kelimesinin tersten yazılışı ' ezög' diziliminde gösterilir.
(e,g,z,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
zaaf göstermekzayıflığı, yeteneksizliği ortaya çıkmak. |
onamsız görüşmeİng. informal interviewGörüşmeciyle yanıtlayıcının biçimsel bir koşula ya da kurala bağlı kalmaksızın tam |
ışımgözlerİng. radioscopeSu, toprak, maden filizi ve uçunlar içindeki ışımetkinliği, uyardığı pırıldama ile ölçen a |
hız göstergesiİng. speed indicatorSinema Çeşitli sinema aygıtlarında, özellikle alıcılar ile göstericilerde, san |
gümrüksüz bölgebk. serbest bölge İng. free zone Bir ülkeye ilişkin yerlere giren çıkan mal |
göze - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
g | 5 |
ö | 7 |
z | 4 |
e | 1 |
Toplam puan değeri | 17 |