göz merceği

göz merceği

a. anat. Gözün ön tarafında bulunan ve dışarıdaki cisimlerin görüntüsünün ağ tabaka üzerine düşmesini sağlayan mercek biçiminde saydam organ.

göz merceği İng. lens

İrisin ardında bulunan saydam bölge olup imgenin ağ tabaka üzerine net düşebilmesi için ışığın odak noktasını ayarlayan saydam yapı. Petek gözde her bir parçanın önünde bulunan ve saydam tabakanın değişmesi ile meydana gelmiş olan bölge.

göz merceği İng. ocular

Bir gözleme aygıtının, kullananın gözüne yakın merceği.

göz merceği İng. eyepiece

Irakgörürlerde gerçek görüntüyü gözle incelemek için kullanılan küçük bir yakınsak mercek düzeni.

göz merceği, billursu mercek Osm. cism-i billûrî

(biyoloji, zooloji)

göz merceği İng. ocular, crystallin lens, eye-piece

1. fizik, optik: Bileşik optik aygıtlarda göz önüne düşen ve objektiften aldığı ışınları göze veren mercek ya da mercekler dizgesi. 2. gökbilim: Irakgörürlerde gerçek görüntüyü gözle incelemek için kullanılan küçük, yakınsak mercek düzeni.

göz merceği Lat. lens

Göz bebeğinin arkasında, iris ile corpus vitreum arasında, pars siliyaris retinadan gelen ince ipliklerle asılı bikonveks, saydam disk biçiminde uyum sağlayan mercek, lens.

göz merceği İng. lens

İrisin ardında bulunan saydam bölge olup imgenin ağ kat üzerine net düşebilmesi için ışığın foküs noktasını ayarlar; petek gözde herbir parçanın önünde bulunan ve saydam katın değişmesiyle meydana gelmiş olan bölge.

---

göz merceği ile benzer kelimeler

alıcı merceği İng. camera lens, taking lens Sinema/TV. Alıcılarda, aktarılacak konunun görüntüsünü alıcı içinde gerekli yere düşüren mercek.

aydınlatma merceği İng. condenser, condensing lens, optical condenser Sinema/TV. Bir ışık kaynağından çıkan ışığı toplayıp belli bir noktaya olanca yeğinliğiyle düşürebilen, özellikle göstericilerde, gösterici ışıtacının ışığını film üzerine düşüren mercek.

basım aygıtı merceği İng. copy lens Sinema Bir optik basım aygıtında, dolu filmdeki resmi boş film üzerine düşüren mercek.

cisim merceği bk. nesne merceği.

durukyük merceği İng. electrostatic lens Yüklü bir parçacık demetini odaklayabilen bir elektrik alanı oluşturacak biçimde düzenlenmiş üşeklerden oluşan mercek.

Fresnel merceği İng. Fresnel (lenses) Sinema/TV. Yüzeyi ufacık merceklerden oluşan, bu yapısından dolayı, aynı odak uzunluğundaki olağan merceklerden daha ince, daha hafif, sıcağa daha dayanıklı olup, ışıldaklarda kullanılan mercek çeşidi.

gösterici merceği İng. projection lens, projector lens Sinema Göstericinin, güçlü bir ışık kaynağıyla aydınlatılan film üzerindeki resimleri görüntülük üzerine düşürmekte kullanılan merceği.

gözleme merceği Osm. adese-i ayniye (oküler) (fizik)

---