görgü tanığı
a. 1. huk. Bir olay sırasında orada bulunması nedeniyle olayı yakından gören kimse. 2. Bir olayı, bir süreci bizzat görüp yaşayan kimse: Zaten bugün elimizdeki örneklerin çoğunluğu görgü tanığı derleyicilerinin saptadığı örneklerdir. -M. And.
görgü tanığı ile benzer kelimeler
bilgi görgü alışverişiİng. exchange of knowledge and experienceYapım alanındaki bilgi ve ustalığın karşılıkla ya da karşılıksız olarak el değiştirmesi. |
görgüa. 1. Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye: İçinde yaşadığımız aynı çevre, aynı , beni tamamıyla onlara benzetmiyor. -O. C. Kaygılı. 2. Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim: Bu s... |
görgü dansıİng. social danceDeğişik dönemlerde moda olarak çıkan dansların tümüne verilen ad. |
görgü fukarasısf. Görgüsü az veya iyi olmayan (kimse): Görgü fukarası insanlara karşı gaddar olmayan bir alerjisi vardı. -Ç. Altan. |
görgü kurallarıç. a. top. b. Bir toplumda veya toplulukta, davranışları denetlemeye yönelik olan kuralların bütünü, davranış bilgisi, adabımuaşeret. İng. etiquette Bir toplumda ya da toplumsal kümede, davranışların dış biçimlerini den... |
görgü tanıklığıİng. eye-witnessingBir bilgi derleme işleminde olaya doğrudan tanık olanların sözlü ya da yazılı bildirimlerini içeren bilgi kaynağı. |
"görgü tanığı" karakter analizi
- görgü tanığı, 12 karakter ile yazılır.
- g harfi ile başlar, ı harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'g', 'ö', 'r', 'g', 'ü', ' ', 't', 'a', 'n', 'ı', 'ğ', 'ı', şeklindedir.
- görgü tanığı kelimesinin tersten yazılışı ' ığınat ügrög' diziliminde gösterilir.
(a,g,n,r,t,ö,ü,ğ,ı) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
görüntü kuşağıİng. visuals, picture film (reel), action, mute filmSinema 1. Yalnız görüntü taşıyan kuşak. 2. Ses |
görgü tanıklığıİng. eye-witnessingBir bilgi derleme işleminde olaya doğrudan tanık olanların sözlü ya da yazılı bildirim |
gönül rahatlığıa. İç rahatlığı, iç huzuru, baş dinçliği, huzur: O günden sonra Mustafa Kemal, tuttuğu yolu bilen, gideceği yeri g |
göñül ağrıtmakGönül incitmek. |
göğsünü yırtmakcoşkunluğunu ortaya koymak, coşmak, cıvıldamak: Sevda mevsimi gelince kuşlar bin türlü teranelerle minimini göğüslerini yır |
görgü tanığı - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
g | 5 |
ö | 7 |
r | 1 |
g | 5 |
ü | 3 |
t | 1 |
a | 1 |
n | 1 |
ı | 2 |
ğ | 8 |
ı | 2 |
Toplam puan değeri | 36 |