göç

göç

a. 1. Ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerle bireylerin veya toplulukların bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine gitme işi, taşınma, hicret, muhaceret: “Obalarının hâlâ arkası kesilmeyen göçleri devam etmekte idi.” -S. Ayverdi. 2. Evden eve taşınma, nakil: “Her sene, zamanı gelince İstanbul'un mahallelerinde Boğaz'ın köylerine göçler başlardı.” -A. Ş. Hisar. 3. Taşınma sırasında götürülen ev eşyaları. 4. hay. b. Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı vb.ne göre çevre değiştirmeleri: “Yüzyıl başında doğanlardan günümüze kalanlar birer birer göçüyor.” -E. Atasü.


göç Fr. Émigration
göç Fr. Décès
göç Fr. Diastrophie
göç Fr. Diapédèse
göç

Ev eşyası: Göçümü topladım.


göç

1. Et döğülen kütük. 2. Üzüm sıkılan tekne.


göç İng. migration

1. Mevsim, iklim, besin miktarı vb. sebeplere dayalı olarak hayvanların habitat değiştirmesi. 2. Bitkilerin yeni alanlara yer değiştirmesi. Migrasyon.


göç İng. corrent of migration

Çalışmak ve kendine daha iyi yaşama olanakları bulmak umuduyla, insanların oturdukları yeri bırakıp başka yörelere giderek orada kesin ya da geçici olarak yerleşmeleri.


göç İng. migration

İktisadi, siyasi veya sosyal nedenlerle bir yerleşim biriminden başka bir yerleşim birimine doğru gerçekleşen nüfus hareketleri.


göç İng. migration

Genellikle yerleşmek amacıyla, bir yerleşim yerinden bir başka yerleşim yerine, bir ülkeden bir başka ülkeye gitme eylemi.


göç İng. migration

Herhangi bir kuvvetin etkisi altında belli bir yönde taneciklerin, iyonların düzgün hareketleri.


göç

bk. göçme.


göç Osm. muhaceret

(zooloji)


göç Osm. Hicret, Hicret-i Nebevî

622 yılında Muhammet Peygamberin, İslam takviminin başı sayılan, Mekke'den Medine'ye göç etmesi olayı.


göç İng. migration

Bireylerin ya da toplumsal kümelerin yerleşmek üzere bir yerden başka bir yere gitmeleri.


göç Lat. migratio

Embriyonel gelişim sırasında kimi hücrelerin bulundukları yerden başka bir yere amöboid hareketlerle taşınması olayı.


göç İng. migration

Yeraltındaki petrol ve gazların, bir yerden başka bir yere doğal olarak devimi.


göç İng. migration

Kuşların, geyiklerin, yarasaların, bazı balık ve böceklerin mevsim, iklim, besin miktarı v.b. ne göre çevre değiştirmeleri.


göç

1. Kervan, kafile. 2. Merhale, konak. 3. Sefer.


GöÇ.

bk. göğüs çekimi


göç ile benzer kelimeler

göç etmek, (göç kılmak)

Göçmek, hicret etmek.

AB göç özel ihtisas komisyonu

İng.EU special committee on migration Fr.UE commission special de migration

AB göç politikası

İng.EU policy on migration Fr.UE politique de migration

alimental göç

İng. alimentary migration

Canlıların besin bulmak amacıyla çeşitli mevsimlerde bir bölgeden bir başka bölgeye göç etmeleri.

bir göç mikdarı

Bîr konaklık.

dış göç

İng. emigration, immigration

İktisadi, siyasi veya sosyal nedenlerle bir ülkeden başka bir ülkeye doğru gerçekleşen nüfus hareketleri.

gaç göç

Kadınların, erkekler görmesin diye vücudunu ve yüzünü örtmek geleneği.

gametik göç

İng. gametle migration

Memelilerde üremek amacıyla yapılan göç.


"göç" karakter analizi

  • göç, 3 karakter ile yazılır.
  • g harfi ile başlar, ç harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'g', 'ö', 'ç', şeklindedir.
  • göç kelimesinin tersten yazılışı ' çög' diziliminde gösterilir.

(g,ç,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

çörtlegen

Pınar veya damdan su akıtan ağaç veya teneke oluk.

ötgünç

Tarih.

ölçünlü yanılgı
İng. standard error

Bir örneklemdeğere ilişkin örnekleme dağılımının ölçünlü sapması.


gözlekçi

İyi nişan alan (kimse).


1. bk. gözlek adam. 2. Toplantı ve törenleri düzenleyen (kimse).

gözden çıkarmak

bir mal, para, değer yargısı vb. maddi veya manevi varlığın elden çıkarılmasını kabul etmek: “İnsan, emeğini o kadar kolay g

göç - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
g5
ö7
ç4
Toplam puan değeri16