evlenme

evlenme

a. Evlenmek işi, izdivaç: “Ama bu evlenmesinden şimdi pek pişmandır.” -H. R. Gürpınar.

evlenme

nikâh (bk. evlilik). ~ malları sözleşmesi: evlenme mukavelesi (bk. karı koca malları sözleşmesi). sözleşmesi: evlenme akdi.

evlenme İng. marriage

Bireylerin bir ev ya da aile birimi kurmalarının toplumca benimsenmiş ve yaptırıma bağlanmış biçimini oluşturan toplumsal kurum.

---

evlenme ile benzer kelimeler

baldızla evlenme İng. sororate Erkeğin, karısı sağken ya da öldükten sonra, karısının kız kardeşiyle evlenmesi.

dışarıdan evlenme a. top. b. Dış evlilik.

dıştan evlenme İng. exogamy Bir topluluğun üyelerinin o topluluk içinden kimselerle evlenmelerini yasaklayan evlilik düzeni.

evlenme oranı İng. nuptiality rate Belli bir toplum ya da toplumsal kümede belli bir süre içindeki evlenme sayısının, o sıradaki toplam nüfusa oranı.

evlenme oyunu İng. wedding dance Bekârlıktan evliliğe sağlıklı bir geçişle sürekli, mutlu ve istenmeyen etkenlerden arınmış birleşim sağlamak amacıyla oynanan bir halk oyunu türü. bk. oyun. krş. sevi oyunu, erginlik oyunu, erlik oyunu, ölüm oyunu.

içten evlenme İng. endogamy Yalnız aynı boy, köy, oymak ya da başka tür bir toplumsal kümenin üyeleri arasında evlenmelere izin veren aile düzeni.

kayınla evlenme İng. levirate Dul kadının, ölen kocasının kardeşiyle evlenmesi.

---