et et üstüne koymamak

et et üstüne koymamak

Kilo almamak, şişmanlamamak.

et et üstüne koymamak ile benzer kelimeler

çekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak.

aynı evde oturan iki aile arasında er geç birtakım anlaşmazlıklar çıkar anlamında kullanılan bir söz.

sıkıntı ve tersliklerin üst üste geldiğini anlatan bir söz.

hiçbir şey yememek: Ali Usta bu nefis kuzudan değil, öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı. -Ö. Seyfettin.

bir şey yememek veya içmemek: Babam, ağzına hiç içki, sigara koymadı. -A. Ağaoğlu.

öcünü almak: Sen öz babanın öcünü alamadın diye o da dedesinin ahını yerde mi koyacaktı? -N. Hikmet.

birisi için kırıcı, ağır, ileri geri konuşmak.

yapabileceği bütün kötülükleri yapmak: Düşüncesini en iyi biçimde anlatabilmek için elinden geleni ardına koymamıştır. -S. Birsel.

'e', 't', ' ', 'e', 't', ' ', 'ü', 's', 't', 'ü', 'n', 'e', ' ', 'k', 'o', 'y', 'm', 'a', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
et et üstüne koymamak kelimesinin tersten yazılışı ' kamamyok enütsü te te' diziliminde gösterilir.

yürek oynatması Kavga, can sıkıcı olay: Durduğu yerde çıkarmasana. Can sıkıcı olay ya da durum yaratan.
yük manifestosu bk. yük belgesi
yücelim noktası Osm. nokta-i evc-i balâ (astronomi) İng. apex, orest maximum
üstüne koymak katmak, eklemek.
tümefaksiyon İng. tumefaction Şişkinlik, şişkin olma durumu, şiş, ödem.