eşleme bileştirici

eşleme bileştirici İng. mixer

TV. Resim imine eşleme imlerini katarak resim imini televizyon imine dönüştüren aygıt.


eşleme bileştirici ile benzer kelimeler

bileştirici

İng. 1. mixer, sound mixer (recordist, balancer), re-recording man, 2. sound mixer (engineer), audio control man

Sinema 1. Ses bileştirme işini yöneten kimse. TV. 2. Düzlükteki çeşitli sestoplarların ve öbür ses kaynaklarının gönderdiği sesler...

renk bileştirici

İng. encoder, coder, (ABD) colorplexer

TV. Renkli televizyonda, alıcıdan gelen üç birincil renkle ilgili imleri, bileşik im biçimine sokarak yayına hazırlayan aygıt.

söyleşme bileştirici

İng. floor mixer, production mixer

Sinema Düzlükte ya da dışarıda çevirimlerde söyleşmeleri en iyi biçimde saptamaktan ve bileştirmekten sorumlu kimse.

ad eşleme

İng. name mapping

alan eşleme imi

İng. field synchronizing pulse, field sync, pulse, broad pulse

TV. Alan eşlemesini sağlamak için, alan boşluğu süresinde verilen im.

bileşik eşleme imi

İng. mixed syncs (sync signals), composite sync (signals)

TV. Almaçta hem satır hem alan eşlemesini gerçekleştirecek bilgiyi taşıyan im.

bileşik eşleme üreteci

İng. composit-sync generator

TV. Almaçlarda tarama devrelerini eşleyen imi oluşturan aygıt.

bire bir eşleme

a. mat. İki kümenin elemanları arasında, bir elemana karşı, bir eleman alınarak yapılan eşleme.


İng. one to one correspondence

İki küme arasında bire bir ve örten fonksiyon.


"eşleme bileştirici" karakter analizi

  • eşleme bileştirici, 18 karakter ile yazılır.
  • e harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'e', 'ş', 'l', 'e', 'm', 'e', ' ', 'b', 'i', 'l', 'e', 'ş', 't', 'i', 'r', 'i', 'c', 'i', şeklindedir.
  • eşleme bileştirici kelimesinin tersten yazılışı ' iciritşelib emelşe' diziliminde gösterilir.

(b,c,e,i,l,m,r,t,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

üretilmiş cebir
İng. generated algebra

X kümesinin altkümelerinden oluşan bir A takımı için, X üzerinde A yı kapsayan en k

cömertleşebilme

a. Cömertleşebilmek işi.

coşturabilmek

(-i) Coşturma imkânı veya olasılığı bulunmak.

coşturabilme

a. Coşturabilmek işi.

cazibeleştirmek

(-i) Çekici, alımlı duruma getirmek.