eski

eski

sf. 1. Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı: “Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?” -N. Ataç. 2. Önceki, sabık: “Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal.” -A. Kutlu. 3. Geçerli olmayan. 4. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. 5. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan: Eski öğretmen. 6. a. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey: “Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum.” -H. Z. Uşaklıgil. 7. a. alay Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz: Mebus eskisi. Müdür eskisi.


eski

1. Çamaşır. 2. İşte giyilen frenk gömleği. 3. Çocukların ara bezi. 4. Çaput, bez parçası. 5. Kadınların manto yerine giydikleri uzunca bir giysi.


eski

1. Kene. 2. Kenelerin yaptığı bir çeşit koyun, keçi ve davar hastalığı, propilozmos. 3. Tavuk biti.


eski

Giysi, giyecek.


eski

İşe yaramayan bez parçası


eski

1. Kadim. 2. Eskimiş // eski yengi: eski veya yeni


eski

bk. bayat


eski İng. archaic

Eskiye ait, eski devirden kalma arkaik, kalıntı.


eski Osm. Kıdemli

Bir görevde uzun süre çalışmış olan kimse.


eski ile benzer kelimeler

eski hamam eski tas

“hiçbir şeyi değişmemiş, eski durumunda kalmış” anlamında kullanılan bir söz: “Bereket versin, işi kuru gürültüden ileri gitmediği, her şeyin kaldığı çabuk anlaşıldı.” -K. Tahir.

eski ağza yeni taam

turfanda bir şey yenilirken söylenen söz.

eski antik komedya

İng. old comedy

İÖ 486 da ortaya çıkan eski komedya Diyonizos adına düzenlenen şenliklerde filizlenmiştir. Eski komedyanın kaynağı, ocak ayındaki Lenaya Şenliği'ndeki fallik ezgilerdir. En belirgin Özelliği karikatür kişiler ve grotesk giysilerle taşlamayı ...

eski ~ arkaik

Azerbaycan Türkçesi: arxaik; Türkmen Türkçesi: könelişen ~ arhaik; Gagauz Türkçesi: evelki ~arhaik ~ arhaizma ~ *eski; Özbek Türkçesi: eskirgan ~ arxaik; Uygur Türkçesi: koniriğan; Tatar Türkçesi: iskergän ~ arxaik ~ iske; Başkurt Türkçesi: işkergän ~ arxaik; Kmk: esgilengen ~...

eski belsoğukluğu

Fr. Blennorrhée

eski biçim sözcük

İng. archaic

(Derleme.. kalıntı kelime, arkaik kelime) Çağdaş dil kurallarına aykırı olarak eski biçimini koruyan sözcük: Kaygu, haşmetlu, idük vb.

Eski Çağ

öz. a. tar. Eski zamanlarda başlayıp yazının bulunuşuna kadar geçen süre.

eski çamlar bardak oldu

“devir değişti, eski tutumların değeri kalmadı” anlamında kullanılan bir söz.


"eski" karakter analizi

  • eski, 4 karakter ile yazılır.
  • e harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'e', 's', 'k', 'i', şeklindedir.
  • eski kelimesinin tersten yazılışı ' ikse' diziliminde gösterilir.

(e,i,k,s) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

seyirmek

Seğirmek.


1.bk. seğrimek. 2.bk. seyirtmek.


Koşmak.

seçebilmek

(-i) Seçme imkânı veya olasılığı bulunmak: “Şimdi gel de, bu hepsi birbirine benzeyen karı, kız kalabalığı içinde ma

sarınabilmek

(-e) Sarınma imkânı veya olasılığı bulunmak.

kara semenderi
Lat. Mertensiella luschani

Kuyruklu iki yaşamlılar (Urodela) takımından, vücutları oldukça kalın, 17 cm

züppe etkisi
İng. snob effect

Tüketicilerin bir mala yönelik istem miktarının o malı kullanan tüketici sayısı arttıkça

eski - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
e1
s2
k1
i1
Toplam puan değeri5