eşik

eşik, -ği

a. 1. Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak: “Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti.” -T. Buğra. 2. Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer: “Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de bilmiyorlardı.” -R. E. Ünaydın. 3. mec. Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını: Dünya yeni bir ekonomik bunalımın eşiğinde. 4. coğ. Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar. 5. müz. Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü. 6. ruh b. Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta.

eşik

Odun kesmek için kullanılan üç ya da dört ayaklı sehpa.

eşik

Elma, armut gibi meyvelerin yenildikten sonra kalan çekirdekli kısmı.

eşik

Taneleri alınmış mısır sapı, koçan.

eşik

1. Etraf, çevre. 2. Dış, dışarı.

eşik

Ayakkabı ökçesi.

eşik

1.bk. eşek (I)-1. 2. Merdiven.

eşik

Ev girişi.

eşik

Işık

eşik

Kapı girişi, eşik

eşik İng. threshold

1. Sinirlerde impulsun başladığı zar potansiyelinin kritik değeri. 2. Bir olayın olabilmesinden önce ulaşılan değer ya da seviye, ses eşiği gibi.

eşik İng. threshold
eşik İng. swell

Karalar üzerinde ya da deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran, üzeri çok kez düz, tümsek biçimli kabartılar.

eşik İng. threshold
eşik İng. threshold

Özellikle çarpışma olaylarında, yükünleşme, uyarma gibi işlemlerin ilk olabildiği erke.

eşik İng. threshold

Özel bir etki verecek bir uyarının ya da bir imlemin olabilecek en küçük değeri.

eşik İng. light

4000 A° ile 8000 A° dalgaboyu aralığında, gözle görülebilen elektromagnetik dalga.

eşik İng. sill

Dekorda tek basamağa verilen ad.

eşik İng. threshold

(Mimarlık) Bir kapının alt kenarına gelen ve döşeme düzeyinden birkaç santim yüksekliği olan taş, tahta ya da madenden parça.

eşik İng. nut

Genellikle plastik, kemik, fildişi gibi sert maddelerden yapılarak telli çalgılarda telleri tutması amacıyla klavye ve kafa arasına yerleştirilen eşik.

eşik Fr. seuil

(coğrafya)

eşik İng. threshold

Canlıda tepki uyandırabilmek için gerekli olan en zayıf güçlü uyaran.

eşik

l. Kapı çerçevesinin alt ve üst kısımları. (*Aksaray -Niğde) 2. Sazların göğsündeki üzerinden teller geçen tahta parçası. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta)

---

eşik ile benzer kelimeler

altın eşik Zengin evi: Altın eşiğin, tahta eşiğe ihtiyacı var.

altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur “hiç kimse zenginliğine güvenmemelidir, gün gelir yoksullaşır ve fakir kimseye muhtaç olur” anlamında kullanılan bir söz.

eşik akımı İng. threshold current Bir uçun içinde oluşan elektriksel boşalımın, irkilimili halden kendini sürdürür hale geçiş akımı.

eşik analizi bk. eşik çözümlemesi

eşik çaprazlama modeli İng. threshold-crossing model

eşik çözümlemesi İng. threshold analysis Kamusal malların bölünemezliği nedeniyle bir takım kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesinin enaz veya ençok nüfus koşuluna bağlanması. İng. threshold analysis Bir kent büyürken, her ...

eşik dalga boyu İng. threshold wavelenght Verilen bir yüzeyden eksicik sökmek için gerekli ışmımın dalga boyunun üstsınır değeri.

eşik değer İng. threshold 1.Bir olayın olabilmesinden önce ulaşılan değer ya da seviye. 2.Sinirde impulsun başladığı zar potansiyelinin kritik değeri.

---