erken bunama

erken bunama

a. tıp Birbirinden ayrı görüntüleri bulunan şizofreni türündeki hastalıklar.


erken bunama İng. schizophrenia

Genellikle gençlerde görülen, yalnız kendini düşünme, dış ortamla ilgiyi kesecek ve gerçeği unutacak denli düşlere kapılma gibi belirtileri olan ve zihin çöküşü ile birlikte gözlenen bir us hastalığı.


erken bunama İng. praecox dementia

Birbirinden ayrı görüntüleri bulunan usyarılım kümesi hastalıkları için eskiden ve halk arasında kullanılan ad. bk. usyarılım.


erken bunama ile benzer kelimeler

bunama

a. tıp İhtiyarlık yüzünden alık duruma gelme, ateh.


İng. senescence

Sonuçta ölüme götüren karmaşık yaşlanma olayı.

çocuksu bunama

İng. hebephrenia

Kişinin yaşına uygun düşmeyen ilkel davranışlara doğru gerilemesi biçiminde ortaya çıkan erken bunama türü.

açlığa karşı erken uyarı sistemi

İng.early warning system for famin

erken

zf. 1. Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı: “Sakın geç kalma, gel.” -A. Rasim. 2. Sabahın ilk saatlerinde: “Ertesi gün iki kardeş çıkmışlardı yola.” -A. Kulin.

erken bahar

a. İlkbahar: “Niyetimiz ın ılıklık ve tazeliği içinde yemek yemek, uzanıp yatmaktı.” -B. Felek.

erken blastosit

İng. early blastocyt

Embriyonik gelişmenin morula evresinden sonra blastosit oluşumundan başlayıp sarkma (hatching) evresinde bulunan embriyo

erken boşalma

a. Cinsel birleşimlerde bazı fiziksel veya ruhsal nedenlerden dolayı meninin erken gelmesi.


İng. prospermia

Cinsel birleşim sırasında spermanın erken gelişi, bel gevşekliği, prospermi.

erken doğan

İng. premature

Düzgülü gebelik süresini tamamlamadan dünyaya gelen (yavru).


"erken bunama" karakter analizi

  • erken bunama, 12 karakter ile yazılır.
  • e harfi ile başlar, a harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'e', 'r', 'k', 'e', 'n', ' ', 'b', 'u', 'n', 'a', 'm', 'a', şeklindedir.
  • erken bunama kelimesinin tersten yazılışı ' amanub nekre' diziliminde gösterilir.

(a,b,e,k,m,n,r,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

bunayıvermek

(nsz) (bunayı'vermek) Çabucak bunamak.

yürek bulanması

Mide bulanması.

yuvarlanabilmek

(-e) Yuvarlanma imkânı veya olasılığı bulunmak.

yorumlanabilmek

(nsz) Yorumlanma imkânı veya olasılığı bulunmak: “Güçsüzlük belirtisi olarak yorumlanabilen bu şey aslında senin yaş

yerini bulmak

1) uygun olan yerde olmak: Depremden sonra gönderilen battaniyeler yerini buldu. 2) kendine yakışan makamı, durumu bulm

erken bunama - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
e1
r1
k1
e1
n1
b3
u2
n1
a1
m2
a1
Toplam puan değeri15