er gören, (er görmüş)

er gören, (er görmüş)

Dul kadın.


er gören, (er görmüş) ile benzer kelimeler

ak koyunu gören içi dolu yağ sanır

“bir şeyin dış görünüşüne bakarak içinin de öyle olduğunu sananlar yanılırlar” anlamında kullanılan bir söz.

davayı gören yargılık

İng. competency, jurisdiction, form

Bir yargıcın yargıçlık görevini yapmaktan yasaklı olduğu sanısı uyandığında, gerek bu konuda gerekse temel davanın çözümlenmesi konusunda karar verecek olan yargılık.

dünya görmüş

sf. 1. Çok gezmiş, çok yer görmüş. 2. Deneyimli: “Yaşama biçimleri birbirini pek andırmasa bile ikisi de , iyi yetişmiş insanlardı.” -A. Boysan.

er görmüş

bk. er gören

geleceği gören

İng. clairvoyant

Geleceği söyleyen falcı.

gören

Ağaçlardan elde edilen bir çeşit zamk.


Kızılcık.

gören gözün hakkı vardır

“yiyecek veya imrenilecek bir şeyi görene o şeyden vermek gerekir” anlamında kullanılan bir söz.

görmemiş görmüş, güle güle ölmüş

“görgüsüz kişi, günün birinde ummadığı bir şeyi elde ederse sevincinden ne yapacağını şaşırır” anlamında kullanılan bir söz.


"er gören, (er görmüş)" karakter analizi

  • er gören, (er görmüş), 21 karakter ile yazılır.
  • e harfi ile başlar, ) harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'e', 'r', ' ', 'g', 'ö', 'r', 'e', 'n', ',', ' ', '(', 'e', 'r', ' ', 'g', 'ö', 'r', 'm', 'ü', 'ş', ')', şeklindedir.
  • er gören, (er görmüş) kelimesinin tersten yazılışı ' )şümrög re( ,nerög re' diziliminde gösterilir.

(e,g,m,n,r,ö,ü,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

onamsız görüşme
İng. informal interview

Görüşmeciyle yanıtlayıcının biçimsel bir koşula ya da kurala bağlı kalmaksızın tam

yığın görüşmesi
İng. mass interview

Ölçünlü bir görüşme çizinliği kullanarak belli ayrıtlar taşıyan geniş bir evrenle görü

tanısal görüşme
İng. clinical interview

Tüm içerimi, tüm çerçevesiyle belirlenemeyen ya da soruya dökülemeyen konuların gö

sınırlı görüşme
İng. pin-point interview

Çok sınırlı bazı konular için yapılan görüşme.

özgünleştirmek

(-i) Özgün duruma getirmek.