emek bolluğu

dokuncalı para bolluğu

Satakdaki para bolluğunun mal ederlerini büyük dokuncalar meydana getirecek biçimde yükseltmesi.

dolar bolluğu

1950’li yılların sonunda ABD dışında Batı Avrupa ve Japonya gibi bazı ülkelerin para otoritelerinin ellerindeki aşırı dolar rezervleri.

gizli para bolluğu

1. Para değerindeki düşüşün gizli nedenlerle ortaya çıkması, var olan değer düşmesinin yok gibi görünmesi. 2. Bir hizmet ya da malın nitelik ve niceliğinin kısıtlanması sonucu ederi değişmediği halde para satın alma gücünün düşmesi.

izotop bolluğu

Örnekteki bir elementin bir izotopunun sayısının, element atomlarının toplam sayısına veya belirlenmiş izotopun atomlarının sayısına oranı.

para bolluğu

1. Geçerlikte bulunan kâğıt para ya da para gibi işlem gören nesnelerin çokluğu. 2. Kâğıt paranın bankalara yapılan yatırımların, elde bulunan mal ve uygulanacak işlere göre çok olması.

artı emek

bk. artık emek

artık emek

a. ekon. İşçinin, ek süre içinde harcadığı ve sonucunda artık değer yarattığı, karşılığı ödenmeyen emek.

Marksist kuramda, artık değer elde etmek için işçilerin gerekli emek zaman dışında harcad...

artık emek süresi

Emekçinin artık değer üretimi için çalıştığı süre.