elektrikli kalaylama

elektrikli kalaylama İng. electrotinning; electrolytic tinning

Çelik şeritlere, asit ya da alkali yunaklardan geçirerek, elektrik akımı yoluyla kalay kaplama işlemi.

elektrikli kalaylama ile benzer kelimeler

amonyum klorürlü kalaylama

İng. sal ammoniac tinning

Üzerine, amonyum klorür serpiştirilmiş eritken kullanarak yapılan bir kalaylama yöntemi.

bir potalı kalaylama

İng. single pot tinning

280°-325°C sıcaklık aralığında uygulanan en kolay kalaylama yöntemi.

iki potalı kalaylama

İng. two pot tinning

Birincisi eritken ikincisi de yağ ya da erimiş katımsı yağ ile örtülü iki kalay yunağını kullanarak uygulanan kalaylama yöntemi.

kalaylama

a. Kalaylamak işi.

İng. tin plating

Ana metalin yüzeyini korumak için üzerinin kalayla kaplanması.

İng. tin plating

Metal yüzeyini korumak için üzerinin kalayla kaplanma...

katı yağlı kalaylama

İng. grease tinning

Eritken olarak çinko klorürle birlikte katı yağ kullanılarak yapılan kalaylama yöntemi.

üç potalı kalaylama

İng. three pot tinning

İki potalı kalaylamadan sonra, sıcak donyağı ya da hurmayağına daldırılarak tümlenen kalayma yöntemi.

sf. 1. Elektriği olan, elektrik enerjisiyle yüklü olan, elektrikle işleyen: Bir sinemanın ilanı yanıp sönüyordu. -C. Uçuk. 2. mec. Sinirli ve gergin bir duruma gelmiş olan: Elektrikli bir ortam.

elektrikli ark kaynağı yapma

İng. electric arc welding

bk. ark kaynağı yapma.

"elektrikli kalaylama" karakter analizi

elektrikli kalaylama, 20 karakter ile yazılır.
e harfi ile başlar, a harfi ile biter.

Karakter dağılımı

'e', 'l', 'e', 'k', 't', 'r', 'i', 'k', 'l', 'i', ' ', 'k', 'a', 'l', 'a', 'y', 'l', 'a', 'm', 'a', şeklindedir.
elektrikli kalaylama kelimesinin tersten yazılışı ' amalyalak ilkirtkele' diziliminde gösterilir.

(a,e,i,k,l,m,r,t,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

yatıştırabilmek (-i) Yatıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
ziyadeleştirmek (-i) Çoğaltmak.
yüreği katılmak ağlamaktan veya soğuktan nefesi tutulmak.
yüreği çatlamak Çok korkmak.
yutturabilmek (-i, -e) Yutturma imkânı veya olasılığı bulunmak: O kendisini, ince bir cam çubuk üzerindeki esans misali, ancak kü