eklenti

eklenti

a. Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça: “Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir.” -R. Mağden.

eklenti Fr. Conjugaison
eklenti İng. add-in
eklenti İng. annex

1. Kasaba ya da köy gibi küçük yerleşme yerlerini oluşturan kom, oba adı da verilen uzak komşuluk birimlerinden her biri. 2. Bir yapıya sonradan eklenmek üzere yapılan ve anayapıya bağlı olması her kez gerekmeyen yardımcı bölüm.

eklenti

Köy ya da kasaba topluluklarının kom, oba, uzak mahalle gibi parçalarından her biri.

eklenti İng. accessory

genel uygulayım: Bir nesne, araç, aygıt vb. bütünleyen parçalardan her biri, yedek parça.

eklenti İng. accessory

Kayaçlarda çok yaygın olarak bulunan mineraller.

---

eklenti ile benzer kelimeler

eklenti beldek Fr. Épiphénomène, symptôme accessoire

eklenti (doku Fr. Conjonctif, ive (tissu)

eklenti tiroit bezi İng. glandula thyroideae accessoriae anat. Tiroidin yakınında veya trakenin boyun kısmı üzerinde veya hyoid bölgesinde görülen, kırmızı esmer renkte ve tiroit bezinin yapısına ve işlevine benzer özellikte olan çok küçük bir bez, glandula tiroi...

eklenti yöneticisi İng. add-in manager

eklenti yumurtalık İng. accessory ovary Yumurtalığın ikiden fazla olmasıyla belirgin yapılış bozukluğu, artık yumurtalık, aksesör ovaryum.

erkek üreme eklenti bezleri İng. glandulae genitales accessoriae anat. Glandula vesikularis, prostat ve glandula bulboüretralis bezlerine verilen ortak ad, glandula genitales aksessoria.

kavelalı eklenti Osm. kavelalı konstrüksiyon Kavela yardımı ile yapılan ağaç çatkı.

WİAS yöneticisi eklenti sihirbazı İng. WINS manager snap-in wizard

---