egemenlik imleri

egemenlik imleri İng. sovereignty signs

Marka olarak kütüğe yazılmaları yasaklanan egemenlik imleri (Türkiye için ay ile yıldız gibi).


egemenlik imleri ile benzer kelimeler

egemenlik

, -ği

a. 1. Egemen olma durumu. 2. Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet: “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” -Anayasa.

egemenlik görüşü

İng. dominionism

Tüm doğanın insanoğlunun korumasına verildiğini, bu çerçevede, insanın egemenliği altında bulunan tüm canlıların güvenliği, rahatlığı, üremesi ve yaşamının sürekliliğinin insan tarafından sağlanması gerektiğini savunan görüş, dominiyonizm.<...

siyasal egemenlik

İng. political sovereignty

Devletin erk kullanma gücü ve yetkisi.

ülke dışında egemenlik ilkesi

İng. exterritorial principle

Yabancı ülkelerde görevlendirilen siyasal işyarlara elçilik binalarındaki oturum ve işlemleri için kendi ülkelerinde imişçesine davranışta bulunabilmeleri erkinliğinin verilmesi ve böylece bir takım bağışıklıklardan yararlandırı...

anma imleri

İng. quotation marks

Bir sözedilen dil deyiminin kullanılmayıp anıldığını belirtmek için deyimin başıyla sonuna konulan tek tırnak imleri. Krş. yarı. || Örn. ‘Ali’ sözcüğü üç imden oluşur.

çıkak imleri

İng. indications of source

Bir ürünün ya da malın hangi ülkeden, hangi bölge ya da yerden geldiğini (çıktığını) belirtmek için kullanılan im (Adana pamuğu, Kandıra keteni gibi).

çıkıt imleri

İng. indications of source

Bir malın, bir ürünün satıldığı ülkeyi gösteren imler.

dokunma imleri

İng. tactile signs

Dokunma ile algılanabilen imler.


"egemenlik imleri" karakter analizi

  • egemenlik imleri, 16 karakter ile yazılır.
  • e harfi ile başlar, i harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'e', 'g', 'e', 'm', 'e', 'n', 'l', 'i', 'k', ' ', 'i', 'm', 'l', 'e', 'r', 'i', şeklindedir.
  • egemenlik imleri kelimesinin tersten yazılışı ' irelmi kilnemege' diziliminde gösterilir.

(e,g,i,k,l,m,n,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

salt gereksinme

bk. salt gereksinim

salt gereksinim
İng. absolute wants, absolute needs, absolute requirements

Yaşamsal açıdan zorunlu olan yeme, içme, barınm

inkârdan gelmek

inkâr etmek.

zenginleştirmek

(-i) Zengin duruma getirmek, zenginleşmesini sağlamak: “Edebiyatı zenginleştiren genellikle bu tür, baştan çıkmış ya

yürek genişlemi
Fr. Cardiectasie