edilgin

edilgin

sf. 1. Hareketi ve etkisi olmayan, pasif: “Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu.” -A. İlhan. 2. fel. Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı. 3. ruh b. Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için hiçbir çaba göstermeyen (kimse).

edilgin İng. passive

Alıcı durumda olan, etkin olmayan. Karşıtı bk. etkin

edilgin İng. passive

Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için kişinin hiç bir çaba göstermeme durumu.

edilgin İng. Defensive

Atak yapmayıp yalnız karşıdan gelen hamleleri savuşturmaya çalışan (yumrukoyuncusu).

---

edilgin ile benzer kelimeler

edilgin bağımlılık İng. passive dependency Onur duygusu düşük kişilerin başkalarının yardımını, yakınlığını sağlamak ereğiyle kendi yetersizlik ve küçüklüklerini belirtme durumu.

edilgin dil İng. passive language Kişinin, konuşma ve yazı dilinde anlama gücünü gösterdiği sınır.

edilgin içedönüklük İng. passive introversion (Juhg) Ruhsal etkinlikleri dış dünya gerçeklerine yönetememekten doğan başarısızlık.

edilgin içgüdü İng. passive instinct Amacı edilgin olan içgüdü.

edilgin öğrenme İng. passive learning Gerekli ve kimi zaman yeterli güdülenme ya da pekiştirmenin bulunmadığı durumlarda oluşan öğrenme.

edilgin öğretme İng. spoon-feeding Eğitim ve öğretimde öğrenciyi edilgin bir durumda tutarak yetiştirmeye çalışma.

edilgin-saldırgan kişilik İng. passive aggressive personality Olaylar karşısında gerekli bağımsızlığı gösteremeyen, kimilerinde kararsız ve başkalarının ağzına bakan bir tutum takınan, kimi olaylar karşısında ise aşırı öfke, kırıcılık ve engelleme davranışları gösteren kişinin özell...

etkin-edilgin metal İng. active-passive metal Özgürce yenime uğrarken potansiyeli, edilginleşme potansiyelinin üzerine yükseltildiği zaman, etkin durumdan edilgin duruma geçen metal ya da alaşım.

---