düz set

deep set-neck

bk. set-thru

magnetik set

Yüklü parçacıkları yansıtacak biçimde düzenlenmiş olan donanım.

set

(I) a. 1. Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar. 2. Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük: “Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir in üstünde kubbeli bir bina çıktı.” -R. N. Günteki...

set çekmek

1) suyun akmasını, toprağın kaymasını önlemek için duvar yapmak; 2) mec. bir işi, bir davranışı, bir isteği önlemek, engellemek.

set gölü

Oluşumu, yarı kapalı bir çukurun doğal yollarla tıkanmasına bağlı olan ve birçok türleri bulunan göller.

(kayşa) (coğrafya)

set kategori

Nesneleri bütün küçük kümeler ve okları da, kaynakları (tanım bölgesi) ve hedefleri (değer bölgesi) de belli olan kümeler arasındaki fonksiyonlardan oluşan büyük kategori.

set pet

Tane tane, tek tük : Kar düşüyor.

set resifi

bk. mercanlar, mercan kayalıkları.

Kıyı boyunca uzanan ya da bir adayı çevreleyen, kıyıdan kanal biçiminde bir denizkulağı ile ayrılmış resif.