duygu

duygu

a. 1. Duyularla algılama, his: Bitkilerde duygu var mı? 2. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim: “Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir.” -B. Felek. 3. Önsezi: “Yolunuzu değiştirmeniz lazım geldiğini de sezecek kadar bir duygum vardır.” -A. Gündüz. 4. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği. 5. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik: “Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum, çok fenayım duygusu kapladı.” -P. Safa.


duygu Fr. Sentiment
duygu İng. sentiment

Belli bir uyaran karşısında genellikle güdü ve değerlerle ilişkili olarak belirip çoğu kez süreklilik ve tutarlılık gösteren, heyecandan daha zayıf bir uyarım biçimi.


duygu İng. feeling, sentiment

1. Yeniçağın usçu felsefesindeki anlamı: (Leibniz'te) karışık tasarım, bulanık, karanlık düşünme ve duyma. 2. Anlık ve istencin yanında, duyma yetisi, haz ve acıyı duyabilme olarak beliren üçüncü temel yetiye verilen ad. 3. Kendine özgü bir ruhsal devinim ve devinimlilik. Bu anlamda duygu: a. Belirli bir şeye yönelmiş özel bir duygu; b. Tümüyle duygu ve duygu durumu olabilir. Anlam ve kökenine göre daha kesin ayrımlar da yapılır: 1. Bedenin belli bir yerinde yerleşmiş olan duyumlar (duyu organları aracılığı ile; bunlar bir noktadadır, süresizdir ve duyum yönünden süreklilikleri yoktur. 2. Taşıyıcı temel yaşama duygusu; temel yaşama duygululukları ve temel duygulanımlar bunun özünü oluştururlar. 3. Özel ruhsal duygular (üzüntü). 4. Kendini ve kendi değerini duyma (aşağılık duygusu). 5. Tinsel duygular; a. durumsal (mutluluk), b. bir şeye yönelmiş, özellikle estetik, tinsel-düşünsel (şaşma, hayranlık) ve ahlaksal-toplumsal duygular (ödev duygusu, saygı).


duygu Osm. ihtisas

(biyoloji)


duygu İng. sentiment, feeling

Belirli nesne, olay ya da kişilerin, bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenimler.


Duygu Köken: T.

Cinsiyet: Kız Kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his.Cinsiyet: Erkek Kimi nesne, olay veya kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his.


duygu ile benzer kelimeler

benlik duygu yatırımı

İng. ego cathexis

Sevgecin gerçeklere yönelmiş benlik alanına doğru akışı.

birincil duygu gözesi

İng. primary sensorial cell

Aldığı uyartıyı doğrudan doğruya kendi uzantısı ile alttaki sinir gözesine ileten duygu gözesi tipi.

dilin duygu yönü

Oyuncunun, sözcüklerin getirdiği duyguları, düşünceleri, bağlantıları, anlamları ve anıları bilecek yolda konuşmasını hazırlar. Sözlerinin duygu yönünü kavrayamayan oyuncunun baştan sona yanlış konuşacağı üzerinde durulur (Stanislavski Yöntemi).

duygu ahlakı

Osm. his ahlâkı

Ahlaksal isteme ve eylemlerin güdülerini duyguda, eğilimde, duygulanımlarda gören ahlak felsefesi. // Bu anlayışta, insanda bir ahlak duygusunun (moral sense) varlığından söz edilir; burada özellikle iyi için duyulan duygu, daha geniş anlamd...

duygu alışverişi

Stanislavski Yöntemine göre: Oyun sırasında iki oyuncu, ya da bir oyuncuyla bir grup ya da bir oyuncuyla bir eşya arasında kurulan bağdır.

duygu alışverişi akımı

Stanislavski Yöntemine göre: Oyuncuların karşılıklı duygu ölçüsünü yükseltmeleriyle, bu ölçünün iki taraf arasında denetlenmesi ve ölçüye alınmasını güden akım.

duygu arkılığı

Fr. Allochlrie=Hétérochirie

duygu ayağı

İng. pedipalpi

(karşılık: pedipalpus), (Lat. pes = ayak, Lat. palpare = duymak): Örümcekler ve örümceğimsilerde başlı-göğüse (sefalotoraks) ait, duygu almaya yarayan, çengel ya da bacak biçiminde olan ikinci ekstremite.


"duygu" karakter analizi

  • duygu, 5 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, u harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'u', 'y', 'g', 'u', şeklindedir.
  • duygu kelimesinin tersten yazılışı ' ugyud' diziliminde gösterilir.

(d,g,u,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

geydumek

Giydirmek, bk. geydurmek

duygu kuruluşu

bk. İç uyumlaşım.

duygu durumu
İng. mood

Sevinçli, dertli ya da coşkusal bir tepki göstermek için kişinin içsel hazırlığı.

doygunluk
, -ğu

a. 1. Doygun olma durumu, gönül tokluğu, istiğna, tatmin. 2. ruh b. Bir isteğin yerine gelmesi, bir şeyin

doygunlaşmak

(nsz) İyice doymak, doygun bir duruma gelmek.

duygu - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
u2
y3
g5
u2
Toplam puan değeri15