düşünme

düşünme

a. 1. Düşünmek işi, tefekkür: “Yedi yıl önceki o ayları düşünmeme zaman kalmıyor.” -A. Ağaoğlu. 2. fel. Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine özgü durumu. 3. fel. Karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi.


düşünme İng. reflection

1. Zihnin bir konuyla ilgili bilgileri karşılaştırarak, aralarındaki bağlantıları inceleyerek bir yargıya ya da karara varma etkinliği. 2. Zihinden geçirme ya da zihin yoluyla arayıp bulma. 3. Tasarlama, anımsama.


düşünme İng. thought

1. (Geniş anlamda) Aristoteles'in öne sürdüğü biçimiyle, insanı hayvandan ayıran belirgin öznitelik: Duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak usun bağımsız ve kendine özgü eylemi; karşılaştırmalar yapma, ayırma, birleştirme, bağlantıları ve biçimleri kavrama yetisi. // Usun bu eyleminin ürünü düşüncedir. Düşünceler ancak düşünmenin yaratıcılığı içinde gerçekleşirler. Düşünmenin belli bir biçim almasıyle düşünce oluşur; bu da ancak dil yoluyla olur. Düşüncenin dille sıkı bir bağlılığı vardır. Düşünceler sözcüklere dökülemiyorsa, düşünme biçim almamış, düşünce olmamış demektir. Düşünme gerçek nesnelere yöneliyorsa somut düşünme, düşüncel (ideal) nesnelere yöneliyorsa soyut düşünme adını alır. 2. (Dar anlamda) Mantıksal- biçimsel olarak: Anlığın yanlış yapmadan işlemesi. Her düşünmede a. düşünen bir özne; b. ruhsal düşünme olayı; c. düşünülmüş olan düşünce içeriği; d. düşüncenin dile getirildiği deyiş biçimi; e. düşüncenin yöneldiği konu yer alır. Düşünme olayını, ruhbilim; düşünmenin bilgideki görevini, bilgi öğretisi; kavramsal olanla bağlantısını, mantık; varlıkla bağlantısını, fizikötesi; toplumdaki yerini, toplumbilim araştırır.


düşünme İng. thinking

Algılama ve yapımsal işlemlerden çok düşünüleri kullanarak sorun çözme etkinliği.


düşünme ile benzer kelimeler

ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin

“hastalıktan korunmak istiyorsak ayağımızı sıcak, başımızı serin tutmalı, olur olmaz şeyleri sıkıntı konusu yapmamalı, geniş yürekli olmalıyız” anlamında kullanılan bir söz.

duygusal düşünme

a. fel. Bilgiye dayalı düşünmenin karşısında, duygusal boyutu ön planda olan düşünme.


Alm. emotionales Denken

Bilgiye dayalı düşünmenin karşısında, duygusal yaşamdan çıkan ve onunla belirlenen düşünme.

düşünme biçimi

Alm. Denkform

1. Değişik içeriklerden bağımsız olarak düşünce bağlantılarının mantıksal biçimi. 2. (Kant'ta) Bir şey üzerine düşünmenin temel biçimleri: -> kategoriler.

düşünme işitimi sabuklaması

İng. thought-hearing

Kişinin düşüncelerinin kendisi ya da başkalarınca işitildiği kanısına dayanan bir sabuklama.

düşünme özgürlüğü

Osm. tefekkür hürriyeti

Düşünmenin dış baskı ve yasaklarla sınırlandırılmayışı, bunların etkisinden bağımsız ve yalnızca kendinden sorumlu oluşu, bk. özgürlük

düşünme yasaları

ç. a. fel. Doğru olması gereken bir düşünmenin belli şartlar altında nasıl gerçekleştiğini gösteren kurallar.


İng. laws of thought

I. (Ruhbilimde) Ruhsal bir olay olarak düşünme eyleminin kendilerine göre oluştuğu kural...

eleştirici düşünme

İng. critical thinking

Öncülleri ve kanıtları titizlikle değerlendirdikten sonra ilgili bütün etmenleri göz önünde tutarak ve geçerli mantık yöntemlerinden yararlanarak elden geldiğince nesnel sonuçlara varma süreci.

gidimli (düşünme)

İng. discursuve

Bir tasarımdan ötekine geçerek, çıkarımlar yaparak, bir önermeden ötekine mantıksal bir yolla ilerleyerek, parçalardan bütünlüğü olan bir düşünce kuran düşünme yolu. Karşıtı bk. sezgisel (düşünme)


"düşünme" karakter analizi

  • düşünme, 7 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, e harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'ü', 'ş', 'ü', 'n', 'm', 'e', şeklindedir.
  • düşünme kelimesinin tersten yazılışı ' emnüşüd' diziliminde gösterilir.

(d,e,m,n,ü,ş) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

şümullendirmek

(-i) Etkisini, çevresini, kapsamını genişletmek, yaymak.

konulu düşleme
İng. thematic fantasy

Düşlemede imge, tasarım ve duyguların bir konu üzerinde birbirini izleyerek belirli

düşündürtmek

(-i) Düşündürmesine sebep olmak.

düşündürtme

a. Düşündürtmek işi veya durumu.

düşkünleşmek

(nsz) Düşkün duruma gelmek.

düşünme - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
ü3
ş4
ü3
n1
m2
e1
Toplam puan değeri17