dürüm

dürüm

a. 1. Dürme işi, silindir biçiminde kıvırma. 2. hlk. İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği veya ince pide.

dürüm

Yufka ekmeğinin içine çeşitli katıklar konularak sarılmış durumu.

dürüm

Sersem.

dürüm

Temizlenmiş ve taranmış yirmi-otuz pamuk, yün yumağının meydana getirdiği yığın.

dürüm

< ET dür-üm: Dürmek, açık ekmeğin katıkla dürülerek aldığı biçim (Erzincan Merkez)

dürüm

Dürülüş ekmek

dürüm

Dürülmüş tandır ekmeği; içine et, peynir vb. konulan pide, sandaviç. || çoban dürümi: büyük dürüm

dürüm

Yufka ekmeğinin içine peynir, soğan vb. koyup sararak oluşturulan yiyecek

dürüm

Kabak çiçeği, yaprak sarması

dürüm

Dürüm, hamurdan yiyecek

dürüm

İçine kebap, peynir vs. konularak dürülen yufka ekmek veya pide

---

dürüm ile benzer kelimeler

dürüm dürüm sf. 1. Sövgü sözü olarak kullanılan dürzü sözcüğünün anlamını pekiştiren bir söz: Dürüm dürüm dürzü. 2. zf. Silindir biçiminde sararak. Büklüm büklüm, dürülerek, dönerek

dengeli dürüm İng. balanced hull Bir doğrusal uzayın bir A altkümesi için, A yi kapsayan en küçük dengeli altküme.

dürüm ekmeği a. Dürüm yapmakta kullanılan ekmek.

dürüm evi bk. dörüm evi

dürüm topaç etmek Çamaşır vb. şeyleri düzensiz bir şekilde toplamak.

som dürüm İng. solid hull E Riesz uzayının bir A altkümesi için, E nin A yi kapsayan en küçük som altkümesi.

dengeli dışbükey dürüm İng. balanced convex hull Bir doğrusal uzayda bir A altkümesi için, A yi kapsayan en küçük dengeli dışbükey altküme.

---