dövme

dövme

a. 1. Dövmek işi: “Sanırım, yazılarımdan ötürü beni pohpohlayanlardan çok beni dövmeye kalkanlar haklıydı.” -A. Ağaoğlu. 2. Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim. 3. sf. Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya). 4. sf. Dövülerek yapılan: Dövme dondurma. 5. hlk. Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma.

dövme

Döğülüp kabuğu çıkartılmış buğday, yarma

dövme

2. Dövülmüş buğdaydan yapılan yemek. 3. Ahlat, armut, üvez unu

dövme İng. forging

Metalleri, dövmeç kullanarak, sıcak bozunuma uğratma, biçimleme işlemi.

dövme

Büyük yuvarlak değirmen taşı. (-Maraş)

---

dövme ile benzer kelimeler

açık kalıplı dövme İng. open die forging Açık kalıp kullanarak yapılan dövme işlemi.

dövme alaşım İng. forged alloy Dövme işlemi ile biçimlendirilmiş alaşım.

dövme altunu Kuyumcuların bir iki altını birleştirip mecidiye büyüklüğünde yaptıkları üzeri nakışlı süs altını.

dövme aralığı İng. forging range Sıcak dövme işleminin yapılabildiği üst dönüşüm sıcaklığı ile bunun 300°C-400°C üstüne dek uzanan sıcaklık aralığı.

dövme çelik İng. forged steel Dövme işlemi ile biçimlendirilmiş çelik.

dövme demir İng. forged firon Dövme işlemi ile biçimlendirilmiş demir.

dövme deneyi İng. upset test Gizli kalmış yapısal kusurları bulmak ereğiyle, haddelenmiş parçaları, dövme sıcaklığına dek ısıtıp yeğince dövme.

dövme kaynağı İng. forge weld Dövme kaynağı yapma işlemi sonucunda oluşan kaynak.

---