doruk
a. 1. Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika: Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde. -A. Erhat. 2. mec. En üstün başarı düzeyi: Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer. -T. Buğra. 3. mec. Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta.
doruk Fr. Sommet
doruk
Tepe, en yüksek yer, uç.
doruk
1. Tomruk. 2. Büyüyememiş ağaç. 3. Çam, ardıç, katran, köknar fidanı. 4. Ağaçların en kalın dalları. 5. Tütün bitkisinin en üst yaprakları.
doruk
1. Kibirli. 2. Kabadayı. 3. Bir işe başlayıp başaramayan.
doruk
Mide.
doruk
Yemek tası olarak kullanılan ayaklı bakır tasın eskiyen ayaklarına yapılan yama.
doruk
Ladin ağacı.
doruk
Ladin
doruk
Uç, tepe
doruk İng. peak
doruk İng. summits
Bir dağın en yüksek yeri.
doruk Fr. sommet
Sesin, keskinliği, yeğinliği, duyulurluğu en yüksek olan kısmı; bir hecenin vurgusu, tonu, ötümlülüğü TEK DORUKLU ( à sommet unique) veya ÇİFTE DORUKLU (à double sommet) olabilir.
doruk İng. maximum
İşlev değerinin en büyük, değişkene göre türevin sıfır olduğu
doruk İng. maximum
Bir işlevin belirli bir noktada, yakınlarına göre en büyük değerini aldığı nokta; işlevin dorukta türevi sıfır olur.
doruk İng. peak
İktisadi çevrimdeki genişlemenin en üst noktaya ulaşması, diğer bir ifadeyle genişlemeden tekrar daralmaya geçişi gösteren dönüş noktası. krş. dip
doruk Osm. zirve
(coğrafya)
doruk Osm. zirve
(coğrafya)
doruk İng. climax
Bir oyunun geriliminde en üst, keskin nokta.
doruk İng. structural high, culmination
Bir kemer yapısının en yüksek kesimi.
doruk, (doru, toru, tora, toruk)
1. Tepe, zirve. 2. Ağaç tepesindeki körpe filiz
dôruk
Akıl: Onun doruğu kıttır.
Doruk Köken: T.
Cinsiyet: Erkek 1. Tepe, en yüksek yer, uç, zirve. 2. En üstün başarı düzeyi. 3. Kibirli.
Doruk
Adana ili, Ceyhan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Doruk
Batman ili, Kayapınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Doruk
Diyarbakır ili, Tepe bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Doruk
Kastamonu ili, Boyalı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Doruk
Samsun ili, Dikbıyık bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
doruk ile benzer kelimeler
akış başına doruk hızıİng. peak rate per flow |
dip dorukzf. Baştan aşağı, dipten tepeye kadar. Köşe bucak |
dişi dorukSakız ağacı, köknar çamı. |
dişli dorukFr. dentelée (crête-), sierra(coğrafya) |
doruk çizeğiOsm. zirveler seviyesi(coğrafya) |
doruk çizgisia. coğ. Yüksek dağlarda, doruk uçlarını birbirine bağlayan ve bitişik iki aklanı ayıran sınır. İng. crest line Yüksek dağlarda, doruk uçlarını birbirine bağlayan ve bitişik iki aklanı ayıran sınır. <... |
doruk dala. Aşıdan gelişen sürgünün dik uzaması ile oluşan ve ağacın gövdesini meydana getiren dal. |
doruk değeriİng. modeBir sıklık dağılımında en çok yinelenen değer. |
"doruk" karakter analizi
- doruk, 5 karakter ile yazılır.
- d harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'd', 'o', 'r', 'u', 'k', şeklindedir.
- doruk kelimesinin tersten yazılışı ' kurod' diziliminde gösterilir.
(d,k,o,r,u) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
topuk duruşuİng. on the heelsDansçının yalnızca topukları üzerinde duruşu. |
topuk demiria. Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü. |
radyoculuk, -ğua. 1. Radyo yapma, onarma veya satma işi. 2. Radyo kuruluşlarını işletme ve yönetme işi. |
pij doğurmakGayrimeşru ilişki sonucu çocuk doğurmak |
Ortodoksluk, -ğuöz. a. 1. Meşru kilisenin resmî kararlarına uygun öğreti ve düşüncelerin bütünü. 2. Doğu Hristiyan kiliseleri tar |
doruk - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
d | 3 |
o | 2 |
r | 1 |
u | 2 |
k | 1 |
Toplam puan değeri | 9 |