dönüm noktası

dönüm noktası

a. Bir olayın yeni bir duruma geçme zamanı: Savaşın dönüm noktası.

dönüm noktası İng. point of inflexion

Bir eğrinin içbükeylikten dışbükeyliğe (ya da karşıtı) döndüğü nokta.

dönüm noktası İng. turning point

Çevrimsel bir dalgalanmada ekonominin yönünün değiştiği nokta. krş. dip, doruk

dönüm noktası İng. end-point

Oylumsal çözümlemede, ayarlı derişimdeki tepkenle, belirlenmek istenenin eşdeğer olduğu ve kullanılan belirtecin renk değiştirdiği eşdeğerlik noktası.

dönüm noktası İng. end point

Bir titrasyonda indikatörün renk değiştirdiği an. Titrasyon tepkimelerinde dönüm noktası (indikatörün renk değiştirdiği an) tepkimenin eşdeğerlik noktasına olabildiğince yakın olacak şekilde seçilir.

dönüm noktası İng. point of inflection
dönüm noktası İng. critical point

(Slavson) Ruhsal sağaltımda, sorunların açık ve kesin olarak belirdiği, sağaltılanın da bunları çözmek için bütün olanaklarını kullanmaya hazır duruma geldiği aşama.

---

dönüm noktası ile benzer kelimeler

bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir “sonbaharda ekilen bir dönümlük yerden, yazın ekilen on dönümlük yerin ürünü kadar ürün alınır” anlamında kullanılan bir söz.

bir dönüm su İki kovayla bir defada getirilen su.

dönüm a. 1. Dönme işi: “Ne güzel bir fikir ünü işaret eden bir heves!” -R. N. Güntekin. 2. 1000 m² 'lik bir alan ölçüsü: “Dayım ölmeden önce bir vasiyet hazırlamış, kasabadaki evi, tarladaki birkaç toprağı Zöhre'ye bırakmış.” -A. Ümit. 3. Tekrarlanan belli bir...

dönüm ara İng. exciting moment Bir oyun betiğinde dengenin bozulduğu an.

dönüm vergisi bk. kulluk hakkı.

açınıklık noktası Fr. Point vocalique Bir hecede açınık görevinin belirdiği boğumlama evresi.

ağırlık noktası İng. center of gravity Bir araştırma ya da gözlem sürecinin temel bilgi konusu ya da bir gözlem dağılımının ortalama eğilimi.

akış noktası İng. yield point Zorlama - zorlanma eğrisi üzerinde özdegin zorlama etkisiyle kendini bıraktığı nokta.

---