dönmek

dönmek, -er

(nsz) 1. Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek: “İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum.” -Y. Z. Ortaç. 2. (-den, -e) Geri gelmek, geri gitmek: “Ertesi gün aynı yoldan Bodrum'a döndük.” -Halikarnas Balıkçısı. 3. (-e) Yönelmek: “Babam birdenbire bana döndü.” -S. F. Abasıyanık. 4. (-i) Sapmak: “Gülümseyerek bir köşeyi döndü.” -P. Safa. 5. (-e) Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek: “Dikmen yolları, mabede adak için gidenlerin yollarına dönmüştü.” -A. Gündüz. 6. Sınıfta kalmak: Çocuk çalışmazsa bu yıl döner. 7. (-e) Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek: “Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar.” -R. N. Güntekin. 8. (-de) Belirli bir yerde dolaşmak. 9. (-de) Kendini bir yandan bir yana çevirmek: Yatağında sabaha kadar dönüp durdu. 10. Yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek. 11. (-e) Söz konusu etmek, hatırlamak: “Biz yine onun gençliğine, lise öğretmeni olduğu zamana dönelim.” -H. Taner. 12. (-e) Bırakılan bir konu veya işe başlamak. 13. mec. Hileyle, gizlice yapılmak: “Burada bir şeyler oluyor, bir şeyler dönüyor ama anlayamıyorum.” -R. H. Karay. 14. din b. İnanç, din veya düşüncesini değiştirmek: “... annesinin İtalyan Yahudisiyken döndüğünü söylemişti.” -Ö. Seyfettin.


dönmek

Boğaya çektirilen inek gebe kalmayıp tekrar çiftleşmek istemek.


dönmek

Bulanmak, altüst olmak: Yüreğim döndü.


dönmek

Bir kimseden nefret edip yüz çevirmek, soğumak.


dönmek

Dönmek (bk. dünmek)


dönmek

< ET tönmek: dönmek. || donmak


dönmek İng. return
dönmek İng. rotate

Dönme eylemi.

Suyunu almamış bıçak) Kolayca bükülmek. (*Senirkent -Isparta)


dönmek

1. Değişmek, bozulmak, bir halden başka bir hale geçmek. 2. Vazgeçmek, ferağat etmek. 3. Benzemek. 4. Çevrilmek, tercüme olunmak, naklolunmak


dönmek ile benzer kelimeler

göñül dönmek, (göñlü dönmek, göñül bulanmak)

Mide bulanmak, kusmak.

ters izine dönmek, (ters üzine dönmek)

Ters yüzüne dönmek, gerisingeri dönmek.

açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)

çok acıkmak: “Bu akşam açlıktan gözü dönmüş bir hâlde bir evin mutfağına girmişti.” -S. F. Abasıyanık.

adama benzemek (veya dönmek)

1) giyim kuşamıyla, davranışlarıyla insana yakışır bir biçim almak: “Bak gördün mü, isteyince adama dönüyorsun.” -E. Işınsu. 2) beğenilir duruma gelmek: Şimdiki belediye başkanı sayesinde şehir adama benzedi.

âdembabaya dönmek

malını mülkünü kaybetmek.

ağlama duvarına dönmek

herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek.

ağzı çiriş çanağına dönmek

ağzı kuruyup acılaşmak.

ağzının içi yangın yerine dönmek

ağzının tadı bozulmak, tat alma duyusunu yitirmek: “Ağzımın içi yangın yerine dönüp yine de ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı bir vaziyete düştüm.” -R. N. Güntekin.


"dönmek" karakter analizi

  • dönmek, 6 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, k harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'ö', 'n', 'm', 'e', 'k', şeklindedir.
  • dönmek kelimesinin tersten yazılışı ' kemnöd' diziliminde gösterilir.

(d,e,k,m,n,ö) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

öbek gönderimi
İng. block transfer

Bir ya da birden çok veri öbeğinin bir tek eylemle başlatılan gönderim süreci.

gözünde büyümek

bir şey bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek: “Güneşin altında bu sıcak kırları geçmenin ağırlığı gözümde büyüyor

gözden çıkarmak

bir mal, para, değer yargısı vb. maddi veya manevi varlığın elden çıkarılmasını kabul etmek: “İnsan, emeğini o kadar kolay g

gözden bırakmak

Nazardan, gözden düşürmek.

dövülgen döküm
İng. malleable casting

bk. dövülgen dökme demir.

dönmek - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
ö7
n1
m2
e1
k1
Toplam puan değeri15