diyet

diyet Ar. diyet

(I) a. din b. İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret: “Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın.” -Ö. Seyfettin.

diyet Fr. diète

(II) a. Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni, perhiz, rejim.

diyet İng. diet

Günlük gıda alımını oluşturan maddelerin tümü.

diyet İng. diet

Rasyon.

---

diyet ile benzer kelimeler

diyet alerjisi İng. diet allergy Gıdalara karşı gösterilen deri yangısı ve ishal gibi belirtilerle ortaya çıkan anormal duyarlılık durumu

diyet (meclisi) İng. Diet 1. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunu, sonraları Almanya ve Avusturya İmparatorlukları ile Federal Almanya'yı oluşturan devletlerden her birinin özel parlamentosuna verilen ad. 2. Eskiden kimi ülkelerde ulusal meclise verilen ad.

diyet tedavisi İng. diet therapy Vücudun yapılışı ve faaliyeti için gerekli gıda ve maddeleri vermekle birlikte bir gıdayı hastalığın tabiatına göre azaltma, çoğaltma, oranlarını ayarlayarak yapılan tedavi.

diyet uzmanı a. Kişinin sağlığını korumak ve düzeltmek amacıyla beslenmesini düzene koymasını sağlayan kişi, diyetisyen.

dengeli diyet İng. balanced diet Vücudun normal gelişimi için gereksinim duyulan enerji ve besin maddelerinin yeteri miktarda yiyecek ve içecekler yoluyla alınması.

---