dışında kalmak

dalağı dışında

Temiz yürekli.

Cömert

1.bk. dalağı dışarı-1. 2.bk. dalağı dışarı-2.

dışında

-den başka, sayılmazsa: “Size hiç bu mektupların 'Muhterem Yusuf Ziya Beyefendi' diyen oluyor mu?” -Y. Z. Ortaç.

dışında bırakmak

hariç tutmak: “Biz herhangi bir teşebbüs ihtimalini ebediyen hudutlarımız istiyoruz.” -N. F. Kısakürek.

güveyi olmadık ama kapı dışında bekledik

şaka “konuyu iyi bilmesek de çok da yabancısı değiliz” anlamında kullanılan bir söz.

hayvanın alacası dışında, insanın alacası içinde

“hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü huylu olup olmadıkları dışarıdan anlaşılamaz “ anlamında kullanılan bir söz.

insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında

“hayvanın rengi dışındadır, bellidir ancak insanın ne düşündüğü, ne yapmak istediği kısacası içyüzü belli değildir” anlamında kullanılan bir söz.

iş dışında eğitim

Kurumlara bağlı kimselerin, görevlerini edimli olarak yaptıkları yerler dışında, belli amaçlara ve önceden belirlenen koşullara göre, yurt içinde ya da dışında yetiştirilmesini öngören eğitim.

kendini kapının dışında bulmak

kovulmak, işten atılmak, bir yerden istenmeden uzaklaştırılmak: “Bir gazeteci gelsin de bizden bir haber alsın. Haberi veren ertesi günü kendini kapının dışında bulurdu.” -M. Ş. Esendal.