dişi

dişi

sf. 1. anat. Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey). 2. Erkeği tarafından döllenecek biçimde oluşmuş (hayvan veya bitki): Dişi kedi. 3. a. Kadın. 4. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden girintili olan: Dişi klişe. Dişi kalıp. 5. Yumuşak, kolay işlenen (maden). 6. mec. Verimli, doğurgan. 7. mec. Şuh, işveli, çekici.

dişi Fr. Femelle
dişi Osm. dişi

Geçmelerde yuva ya da delik açılan parçaya verilen ad.

dişi İng. female

Sadece dişi gamet ya da yumurta meydana getiren birey ya da yavru doğuran organizma.

dişi Osm. müennes

(botanik)

dişi İng. female

Dişi gamet veya yumurta meydana getiren birey veya yavru doğuran organizma.

dişi İng. female

1. Yavru doğuran, yumurta hücresi üreten organizma. 2. Eşeyli üremede erkeğin eşi, femina. 3. hlk. Deri üzerinde serpili olarak çıkan siğiller.

dişi

bk. dişlirende

dişi İng. female

Yumurta meydana getiren ya da yavru doğuran birey; simgesi.

dişi, (dişi kişi)

Kadın

Dişi Osm. Müennes

---

dişi ile benzer kelimeler

dişi dişi Pürüzlü (yer için): Bu sıvacı iyi iş yapmıyor, bütün duvarlar oldu.

akıl dişi a. Yirmi yaş sıralarında altlı üstlü ve sağlı sollu, damakların en gerisinde çıkan azı dişi, yirmilik diş, yirmi yaş dişi. bk. yirmi yaş dişi

akıl [us] dişi gömüklüğü Fr. inclusion de la dent de sagesse

at dişi mısır Sulak yerlerde yetişen iri, yassı taneli, beyaz, az dayanıklı bir çeşit mısır.

azı dişi a. Azı. İng. molar tooth Besini öğütmeye yarayacak bir şekil almış olan diş. Büyük azı dişleri ve küçük azı dişleri gibi. İng. molar tooth Besini öğütmeye yarayacak bir ...

baba koruk (veya erik) yer, oğlunun dişi kamaşır “babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını çocuğu çeker” anlamında kullanılan bir söz.

balina dişi bk. balina çubuğu İng. baleen Balina çubuğu.

bitişik er dişi Fr. Androstylium

---